Amaç: Üriner sistem infeksiyonları günümüzde en sık görülen bakteriyel infeksiyonlardır. Üriner sistem infeksiyonlarından sorumlu etkenler ve antibiyotik duyarlılıkları hastaneler hatta klinikler arasında farklılık göstermekte olup kültür sonuçları beklenirken başlanacak ampirik antibiyotik seçimi için o hastanedeki mikroorganizmaların antibiyotik duyarlılık durumlarını yansıtan raporların dikkate alınması gerekir. Bu çalışmada enfeksiyon hastalıkları kliniğinde yatarak tedavi edilen semptomatik üriner sistem enfeksiyon tanılı hastalarda risk faktörleri, en sık görülen etkenler ve bu etkenlerin antibiyotik duyarlılıklarının saptanması amaçlanmıştır.
Materyal ve Metod: Bu çalışmada idrar kültüründe 105koloni/mL ve üzerinde üremesi olan idrar yolu infeksiyon tanısı konmuş, yatarak takip ve tedavi edilen 100 hasta çalışmaya alındı. Hastaların demografik bilgileri, semptomları, bilinen risk faktörleri, idrar kültür örneklerinden izole edilen etkenler ve antibiyotik duyarlılıkları retrospektif olarak incelendi.
Bulgular: Bu çalışmaya üriner sistem infeksiyon tanısıyla yatan 100 hasta dahil edilmişti. Hastaların, yaş ortalaması 62.9±20.8 olarak tespit edildi.Hastaların %46’sı kadın, %54’ü erkekti.Hipertansiyon ve diabetes mellitus altta yatan en sık kronik hastalık olarak tespit edildi.Hastaların %43 ’ünde son bir ay içinde antibiyotik kullanım öyküsü olup en sık siprofloksasin (%15) kullanıldığı saptandı.ÜSE için risk faktörleri incelendiğinde en sık benign prostat hipertrofisi (%34), geçirilmiş üriner sistem cerrahisi (%24) ve üriner kateter (%18) tespit edilmişti.İdrar örneklerinden en sık izole edilen mikroorganizma literatür verileri ile uyumlu olarak Escherichia coli (E.coli) (%71) bulunmuştu.E.coli, Klebsiella, Pseudomonas aeroginosa ve Proteus türlerinin karbapenem duyarlılıkları %100 saptandı.E.coli izolatlarında fosfomisin direnci saptanmamıştı.
Sonuç: Üriner sistem infeksiyon sıklığı ile birlikte tedavide kullanılan antibiyotiklere de direnç artmaktadır. Üriner enfeksiyonların ampirik tedavisinde en sık kullanılan antibiyotikler kinolonlar ve trimetoprim-sulfametoksazol olup çalışmada bunlara yüksek direnç saptanmıştır.Bu yüzden ampirik tedavide kullanırken dikkatli olunmalıdır.Bu çalışmayla; genişlemiş spektrumlu beta-laktamaz (extented spectrum beta-lactamase-ESBL) üreten ve üretmeyen E.coli izolatlarında fosfomisin direnci saptanmamış olup, özellikle ESBL üreten E.coli’nin neden olduğu komplike üriner enfeksiyonların ayaktan tedavisine de imkan verebilecek etkili bir antimikrobiyal olabileceği ortaya çıkmaktadır.
ESBL (+) E.coli ampirik tedavi antibiyotik direnci fosfomisin
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Klinik Tıp Bilimleri |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 11 Ekim 2021 |
Gönderilme Tarihi | 9 Mart 2021 |
Kabul Tarihi | 4 Nisan 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 2 Sayı: 2 |