Öz
Türkiye Türkçesinin temel dil alanlarından birisi olan ağızlar (dialects) ülkemizde üzerine çok fazla çalışmanın yapıldığı bir alandır. Türkiye Türkçesi ağızlarıyla ilgili ilk çalışmalar Kunos, Nemeth, Maksimov gibi yabancı araştırmacılar tarafından yapılmıştır. Bu çalışmaların tarihi 19. yüzyılın ortalarına kadar uzanmaktadır. Cumhuriyetin ilanından sonra yerli bilim insanları da ağızlar üzerine çalışma yapmaya başlamış ve günümüze kadar pek çok çalışma yapılmıştır. Dilde sadeleşme hareketlerinin de etkili olduğu bu çalışmalar daha sonrasında yapılan derleme faaliyetleriyle belli başlı bir çalışma sahası olmuştur. Bu özelliği ile ağızlarda yer alan kelime ve ifadeler Türk dili ve kültürü için adeta bir hazine konumundadır. Çünkü kullandığımız dilin hangi dillerden etkilendiğini, nereden ve ne şekilde geldiğini, kelimelerin zaman içerisinde hangi ses ve anlam serüvenlerinden geçtiğini, daha da önemlisi geçmişte kullanılan fakat günümüzde kullanımdan düşmüş olan arkaik kelimeleri ağızlardan görmekteyiz.
Bu çalışmada Kahramanmaraş'ın Elbistan ilçesinin Alembey ve Ekinözü ilçesinin Alişar köylerinden derlenen mahallî (yerel) ifadeler toplanmıştır. Çalışmamızın amacı yaptığımız derlemeler ve çalışmalar sonucu, Türk Dil Kurumu'nun yayımlamış olduğu Derleme Sözlüğü'nde yer almayan kelimeleri tespit etmek ve adı geçen sözlüğe katkı sağlamaktadır. Çalışmamızda tespit edilen kelimeler "Derleme Sözlüğü'nde Yer Almayan İfadeler" ve "Derleme Sözlüğü'nde Yer Almasına Rağmen Elbistan'da ve Ekinözü'nde Konuşulduğu Belirtilmeyen İfadeler" başlığı adı altında toplanmıştır. Ayrıca kelimeler kendi içerisinde işlev ve fonksiyonlarına göre sınıflandırılmış ve anlamlarının daha iyi anlaşılması için örnek cümlelerde kullanılmıştır.
Çalışma sonucunda söz konusu bölgede yapılan araştırma ve derleme faaliyetleri neticesinde Derleme Sözlüğü'nde yer almayan yirmi üç, Derleme Sözlüğü'nde yer almasına rağmen derleme yapılan bölgede konuşulduğu belirtilmeyen on beş olmak üzere toplamda otuz sekiz kelime tespit edilmiştir.
Teşekkür
Bu makaleyi yazmam için bana destek olan hocam Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Adıgüzel ve danışmanım Doç. Dr. Nesrin Güllüdağ'a teşekkürlerimi sunarım.