From prehistoric times to the present day - from religious and cultural rituals to medicine, from art to literature - 'scent', which we encounter without exception in all civilizations, has an important place in human life both individually and socially. In birth, weddings, adornment and cosmetics, funerals, burial procedures and prayer rituals, mysticism, state ceremonies and protocol, gift-giving, music, literary texts, trade and politics, food culture, etc. In short, in every field of life, 'scent' has always been an inseparable part of human life. In the holy books, rituals and ceremonies of the three major religions, there are countless traditions related to scent. The tradition of frankincense and the scent substances used in this tradition, depictions of heaven and hell, and scent symbols identified with prophets are just some of these. In Turkish culture and literature, scent has a wide range of uses. In the Ottoman Empire, in addition to literature, there were separate professions, special units and officials related to scent in daily life and in the palace. In the sources describing Ottoman state protocols and ceremonies, social and commercial life, there are many archival documents on scent. In the introduction to his famous Seyahat-nâme, Evliya Çelebi began his work by describing the scents of some religious and spiritual figures.
Bâkî, who was praised by the sultan of the period, Kânûnî, was a master poet who found fame with his closeness to the palace, his extroverted temperament, his wide artistic circle, and influenced countless poets both during and after his time. Bâkî Divanı contains important clues about the social life of his period. In this study, the element of ‘scent’ will be discussed from the perspective of the poems of Bâkî, the mighty poet of the 16th century. The words and concepts, traditions and customs related to 'scent' in Bâkî’s Divan will be analyzed, and the place and importance of 'fragrance' in the poet's world and art will be evaluated.
yok
Tarih öncesi dönemlerden günümüze kadar-dinî ve kültürel rituellerden tababete, sanattan edebiyata- tüm medeniyetlerde istisnasız karşımıza çıkan ‘koku’, insan hayatında hem bireysel hem de toplumsal olarak maddi manevi önemli bir yere sahiptir. Doğumda, düğünde, süslenme ve kozmetikte, cenazelerde; defin işlemleri ve dua ritüellerinde, tasavvufta, devlet tören ve protokolünde, hediyeleşmede, musikide, edebî metinlerde, ticaret ve siyasette, yemek kültüründe vb. sayısız alanda, kısaca hayatın her sahasında ‘koku’ daima insanın ayrılmaz bir parçası olmuştur. Üç büyük dinin kutsal kitaplarında, ayin ve törenlerinde kokuyla ilgili sayısız gelenek bulunmaktadır. Buhur geleneği ve bu gelenekte kullanılan koku maddeleri, cennet- cehennem tasvirleri, peygamberlerle özdeşleşen koku sembolleri bunlardan sadece bazılarıdır. Türk kültüründe ve edebiyatında, kokunun geniş bir kullanım alanı vardır. Osmanlı Devleti’nde edebiyatın yanında; gündelik hayatta ve sarayda koku ile ilgili müstakil meslekler, özel birim ve görevliler bulunmaktaydı. Osmanlı devlet protokol ve merasimlerini, sosyal ve ticarî hayatını anlatan kaynaklarda kokuyla ilgili çok sayıda arşiv belgesi mevcuttur. Evliya Çelebi meşhur Seyahat-nâme’sinin giriş bölümünde, bazı dinî-manevî şahsiyetlerin kokularını tasvir ederek eserine başlamıştır.
Dönemin padişahı Kânûnî’nin övgüsüne mazhar olan Bâkî, saraya yakınlığıyla, dışa dönük mizacıyla, geniş sanat çevresiyle şöhret bulmuş hem döneminde hem de kendisinden sonra sayısız şairi etkilemiş üstat bir şairdir. Bâkî Divanı, döneminin sosyal hayatıyla ilgili önemli ipuçları içermektedir. Bu çalışmada; ‘koku’ unsuru, 16. yy’ın kudretli şairi Bâkî’nin şiirleri penceresinden ele alınmıştır. Bâkî Divanı’ndaki ‘koku’ ile ilgili kelime ve kavramlar, gelenek ve adetler incelenerek tahlil edilmiş, ayrıca şairin dünyasında ve sanatında ‘koku’nun yeri ve önemi değerlendirilmiştir. Bâkî’nin şiirinde, dönemin gündelik hayatında ve rituellerinde kokunun önemli bir yere sahip olduğu tespit edilmiştir. 16. yüzyıl İstanbul’unda koku maddelerinin ve hususî koku terkiplerinin çok zengin bir kullanım alanı olduğu görülmüştür.
Yok
yok
yok
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Osmanlı Sahası Klasik Türk Edebiyatı |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Proje Numarası | yok |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2023 |
Gönderilme Tarihi | 16 Haziran 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 7 Sayı: 25 |
Asya Studies dergisinde yer alan eserler Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.