The history of humanity is a kind of history of opposites. The basis of
these contradictions lies in the contradictions such as “death-birth”,
“one-many”, “feminine-masculine.. Throughout life, man has felt the need to
make sense of the world, his own being and other beings; It is the only entity
that comes to life in the tension between the uncertainty of death and the determined
structure of life. This necessity of meaning, which is maintained in the dual
structure of life, presents us with an accumulated knowledge from the beginning
of history to the present day. Although man lives an individual life, he is
born with the motive to transfer the events and phenomena that preceded him to
the next generation and thus to maintain the continuity of humanity. Mythology
has been a doctrine that continues its effectiveness in the timelessness of
humanity that has survived to the present day. Mythology also serves as a
bridge between opposing poles, along with symbolic and imaginary narration.
There is nothing fixed in nature. As Heraclitus states, everything is in a
state of change and transformation. Everything that exists is based on this
fundamental tension.
İnsanlık tarihi bir tür karşıtlar tarihidir. Bu
karşıtlıkların temelinde “ölüm-doğum”, “bir-çok”, “dişil-eril” gibi
karşıtlıklar yatar. İnsan yaşam boyunca, dünyayı, kendi varlığını ve başka
varlıkları anlamlandırma ihtiyacı duymuş olan; ölümün belirsizliği ile yaşamın
belirlenmiş yapısı arasındaki gerilimde hayat bulan yegane varlıktır. Yaşamın
ikili yapısında sürdürülen bu anlamlandırma gereksinimi tarihin başlangıcından
günümüze kadar aktarılan bir bilgi birikimini de bize sunar. İnsan her ne kadar
münferit bir yaşam sürse de kendinden önce olan olay ve olguları, bir sonraki
nesle aktarma ve dolayısıyla insanlığın devamlılığını sürdürme güdüsü ile
doğar. Mitoloji de günümüze kadar
süregelen insanlığın zamansızlığında etkinliğini sürdüren bir öğreti olagelmiştir.
Mitoloji aynı zamanda simgesel ve imgesel anlatımıyla birlikte, karşıt kutuplar
arasında bir köprü görevi de görür. Doğada sabit olan bir şey yoktur.
Herakleitos'un da belirttiği gibi, her şey değişim ve dönüşüm halindedir. Var
olan her şey bu temel gerilim üzerine kuruludur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sosyoloji (Diğer) |
Bölüm | Derlemeler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Ocak 2020 |
Gönderilme Tarihi | 18 Ekim 2019 |
Kabul Tarihi | 19 Aralık 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 1 Sayı: 2 |