Kozmetikler, antik çağlardan beri kişisel bakım için kullanılan ürünlerdir. Dünya çapında büyük bir pazar payına sahip ve milyonlarca kişi tarafından düzenli olarak tüketilmektedir. Kozmetik ürünlere olan talebin her geçen gün artması ve teknolojik gelişmelerle birlikte nano ölçekli materyaller içeren nanokozmetikler olarak adlandırılan yeni formülasyonlar ortaya çıkmıştır. Nanokozmetiklerde; nanopartiküller, nanoemülsiyonlar, lipozomlar, niozomlar, mikroemülsiyonlar, katı lipit nanopartikülleri, nanoyapılı lipit taşıyıcılar ve nanoküreler gibi çok sayıda nanotaşıyıcı kullanılmaktadır. Kullanılan nanotaşıyıcıların her biri benzersiz fiziksel, kimyasal ve biyolojik özelliklere sahiptir. Bu özellikler, antioksidan, yaşlanma karşıtı ve daha fazlasını kapsayan yeni kozmetik ürünlerin ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Nanokozmetikler, geleneksel kozmetiklere göre aktif maddelerin cilde daha iyi nüfuz etmesi, transdermal kontrollü salınım olasılığı, kararsız aktif maddelerin bozulmasına karşı koruma, formülasyonun daha iyi stabilizasyonu ve düşük toksisite gibi avantajlar sunar. Özellikle yeşil sentez metotları kullanılarak metal/metal oksit nanopartiküllerin sentezi ve nanokozmetiklerde kullanımı, kozmetik sektöründe yenilikçi yaklaşımların ortaya çıkmasını sağlamıştır. Kozmetik sektöründe, güneş koruyucu teknolojisi, özellikle ZnO nanopartiküllerinin kullanımıyla önemli ölçüde geliştirilmiştir. Güneş koruyucu ürünlerde ZnO nanopartiküllerinin etkinliğini arttırmaya yönelik araştırmalar, nanoformülasyonların optimizasyonuna odaklanmıştır. ZnO NP’lerinin cilt ile etkileşimi üzerine yapılan çalışmalar, ürünlerin biyouyumluluğunun ve toksisitesinin değerlendirilmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Bu derleme makalesinde nanoteknoloji ile kozmetik endüstrisinin kesişimi ayrıntılı olarak incelenerek, nano ölçekli kozmetik ürünler, ZnO NP’lerinin kozmetik ve güneş koruyucu formülasyonlarındaki uygulamaları genel yaklaşımlarla sunulmaktadır.
kozmetik nanoteknoloji ZnO nanopartikülleri güneş koruyucu ürünler
Cosmetics are products used for personal care since ancient times. They have a large market share worldwide and are consumed regularly by millions of people. With the increasing demand for cosmetic products and technological developments, new formulations called nanocosmetics containing nanoscale materials have emerged. Numerous nanocarriers such as nanoparticles, nanoemulsions, liposomes, niosomes, microemulsions, solid lipid nanoparticles, nanostructured lipid carriers and nanospheres are used in nanocosmetics. Each of the nanocarriers used has unique physical, chemical and biological properties. These properties lead to the emergence of new cosmetic products that include antioxidants, anti-aging and more. Nanocosmetics offer advantages such as better penetration of active ingredients into the skin, the possibility of transdermal controlled release, protection against degradation of unstable active ingredients, better stabilization of the formulation and low toxicity compared to traditional cosmetics. Especially the synthesis of metal/metal oxide nanoparticles using green synthesis methods and their use in nanocosmetics have provided innovative approaches in the cosmetics sector. In the cosmetics sector, sunscreen technology has been significantly improved, especially with the use of ZnO nanoparticles. Research to increase the effectiveness of ZnO nanoparticles in sunscreen products has focused on the optimization of nanoformulations. Studies on the interaction of ZnO NPs with the skin play an important role in the evaluation of biocompatibility and toxicity of the products. In this review article, the intersection of nanotechnology and the cosmetics industry is examined in detail, and nanoscale cosmetic products, applications of ZnO NPs in cosmetics and sunscreen formulations are presented with general approaches.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Analitik Kimya (Diğer) |
Bölüm | Derlemeler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 23 Kasım 2024 |
Gönderilme Tarihi | 27 Mart 2024 |
Kabul Tarihi | 29 Temmuz 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 4 Sayı: 2 |
Content of this journal is licensed under a Creative Commons Attribution NonCommercial 4.0 International License