In recent years there have been a number of innovations and developments with respect to glass ionomer cements and their applications in clinical dentistry. This article considers some of the recent outstanding studies regarding the field of glass ionomer cement applications, adhesion and setting mechanisms, types, advantage and disadvantages among themselves and also to enhance the physical and antibacterial properties under the title of 'Advances in Glass Ionomer Cements'. As their biological compatibility and fluoride ion release, these materials are being used in several cilinical applications such as cavity base, permanent restorations of deciduos teeth, cementation of crowns, orthodontic bands and space maintainers, and sealing the fissures of newly erupting permanent molar. Lately, in order to enhance the physical properties, setting reactions are being modified besides the changes in powder/liquid ratio. Products like EQUIA, which are new in dental market, seem to be appealing because of their superior physical properties. In this review article, innovations in espacially the restorative types of glass ionomer cements are discussed. Glass ionomer cement, modifications in glass ionomer cement iyonomer simanın tozu, bazik floro-alumino silikat taneciklerinden, likiti ise orijinal olarak aközpoliakrilik asitten oluşur. Toz aynı zamanda büyük miktarlarda kalsiyum ve florür ve küçük miktarlarda sodyum ve fosfat içermektedir. Poliasitlerin geniş bir aralığı alkenoik asitlerin homo veya kopolimerlerinin temeli olarak bulunmaktadır. Derleme / Review * Başkent Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Pedodonti Anabilim Dalı, ANKARA Cam İyonomer Simanların Tipleri Cam iyonomer simanlar tip I, tip II ve tip III olarak da sınıflandırılmaktadır. Tip I: Yapıştırma simanı Tip II: Restoratif materyal olarak a) Estetik b) Güçlendirilmiş Tip III: Hızlı sertleşen kaide materyali ve fissür örtücü olarak kullanılanlar. Cam iyonomer Simanların Sertleşme Mekanizması Cam iyonomer simanın sertleşmesi asit baz reaksiyonu ile olur ve sonucunda bağlayıcı matriks rolü oynayan hidrojel tuzu oluşur. İyonize gruplar, yüzeydeki alanlar ve ulaşılabilir katyonlar için yarışırlar. Kalsiyum iyonları, asitlerin iyonize karboksil gruplarına şelasyon reaksiyonu ile bağlanır. İyonik olarak çapraz bağlantı yapmış ağın hidrolitik stabilitesi sertleşmeden sonra oluşur. Sertleşme reaksiyonu tamamlandıktan sonra da varlığını devam ettiren hidrojel hem siman içinde hem de siman çevresi ile arasında iyon alışverişinin gerçekleşmesini sağlar. Yaklaşık 24-72 saat içinde kalsiyum iyonları alüminyum iyonları ile yer değiştirir, güçlü çapraz bağlar oluşur ve cam iyonomer siman daha dayanıklı bir yapı kazanır. İnternal çapraz bağlanma reaksiyonu serbest radikal polimerizasyon süreci sonucu oluşur. Materyalin kendi içinde moleküler veya yan gruplar arasında ikincil bir bağlanma olur ve bu olay da katyonların karboksil gruplarına yaklaşarak çapraz bağlantı yapmasını engeller. Cam İyonomer Simanların Adezyonu Cam iyonomer simanlarda adezyonun gerçekleşebilmesi için; temiz bir yüzey, bu yüzeyin adezivle tam olarak ıslanması ve adezivin sıvı formdan katı forma geçişi gerçekleşmelidir. Diş dokusuna adezyon iki aşamada gerçekleşir. İlk aşamada mikromekanik bir kilitlenme olur. Bu kilitlenme, alkenoik asidin diş yüzeyini temizlemesi ile oluşan yüzeyel demineralizasyon ve hidroksiapatit ile kaplı kollajen fibrillerin yüzeyel hibridizasyonu ile elde edilir. Diğer aşamada ise kimyasal bir bağlanma söz konusu olup polialkenoik asidin karboksil grubu ile açığa çıkan kollajen etrafında kalan hidroksiapatitin kalsiyumu arasında iyonik bağın oluşması ile meydana gelir. Adezyon için cam iyonomer simanın kaviteye yerleştirilmesinden önce %15-40’lık poliakrilik asit solüsyonunun kaviteye uygulanması önerilir. Cam İyonomer Simanların Avantajları ve Dezavantajları Cam iyonomer simanların dişteki kalsiyum iyonları veya ham metal iyonları ile çapraz bağlantı yapabilme kapasitesine bağlı olarak dişe ve ham metallere direkt adezyonu, florür salınımına bağlı olarak antikaryojenik özellikleri, dişe benzer termal ekspansiyon katsayısına bağlı olarak diş mine ve dentinine termal uyumluluk göstermesi, mine yüzeyindeki düşük büzülmeye bağlı olarak minimalize edilmiş mikro sızıntı ve monomer içermemesi ya da düşük oranda içermesine bağlı olarak düşük sitotoksisite gibi çeşitli avantajları nedeniyle günümüzde diş hekimliğinde geniş bir kullanım alanına sahiptir. Kullanım alanını kısıtlayan faktörler ise aşınma direncinin düşük, çalışma zamanının kısa, sertleşme süresinin uzun olması; kırılmaya ve sertleşme sırasında nem kontaminasyonuna duyarlı yapısı, yüksek oranda mikrosızıntı gösterebilmeleridir. CAM İYONOMER SİMANLARDAKİ GELİŞMELER Rezin Modifiye Cam İyonomer Simanlar (RMCİS) Geleneksel cam iyonomer simanların mekanik özelliklerini arttırmak için materyale rezin eklenerek rezin modifiye cam iyonomer simanlar (RMCİS) elde edilmiştir. Bu simanlar uzamış çalışma süresi ve artmış yüzey sertliği gibi avantajlara sahiptir. RMCİS, iyon salınımı yapabilen ışığa duyarlı (fotosensitif) cam tozu ve fotoinitiator içeren ve temeli poliakrilik asit olan sıvı olmak üzere iki komponentten oluşur. RMCİS’in ilk reaksiyonu asit-baz reaksiyonu, ikincil reaksiyon fotokimyasal polimerizasyondur. RMCİS’ biyolojik olarak uyumlu, dişe kimyasal olarak yapışabilen ve flor salabilen hidrofilik, kısmen estetik, kolay uygulanabilen ve ağız dokularında az çözünen bir materyaldir12,13 . Cam İyonomer Sermet Simanlar Sermet (seramik-metal) simanların kullanımı 1980’lerde gündeme gelmiştir. Bu materyallerde metaller (gümüş veya altın) camın birlikte yüksek ısı altında eritilmesi ile elde edilirler. Tozun özellikleri hemen hemen geleneksel cam iyonomer siman ile aynıdır. Materyalin gri renginin eklenen titanyum oksit nedeniyle oluştuğu bildirilmiştir15,16 . Estetik problemler nedeniyle kullanımı arka grup dişlerle sınırlıdır. Önceki çalışmalarda sermet simanlar için rapor edilen abraz- yona ve kırılma direncine karşı dayanıklılık düzeyi yapı- lan daha yeni çalışmalarla da doğrulanmamıştır. Ayrıca Sermet simanlardan florür salınımı geleneksel cam iyonomer simanlara göre daha zayıftır20,21 . Sermet simanlar süt dişlerinde amalgam restorasyonlara alternatif olarak düşünülmüştür. Sermet simanların yüzeyinin pürüzlü olması, bazen hava kabarcığı içermesi, amalgama kıyasla düşük abrazyon direnci ve düşük kırılma direnci başlıca dezavantaj- larıdır. Bu özellikleri nedeniyle Sermet simanlar Sınıf II,III,IV kavitelerden çok Sınıf I kavitelerde daha başarılı olmaktadır22,24 . Kondanse Edilebilen (Yüksek Vizkoziteli) Cam İyonomer Simanlar Özellikle 1990’larda Atravmatik Restoratif Tedavi (ART)’nin yaygınlaşması bu simanın kullanımını da arttırmıştır. Bu simanlar; yüksek viskoziteli toza poliakrilik asit eklenmesiyle elde edilir. Yüzey sertlikleri hibrit kompozitlere benzer bulunmuştur. Abrazyon dirençleri geleneksel cam iyonomer simanlara göre daha fazla olup, flor salınımları ise geleneksel cam iyonomer simanlara benzerdir. Aşınma direnci, gerilme direnci ve abrazyon direnci geleneksel cam iyonomer simanlara göre daha üstündür. Elde edilen estetik kabul edilebilir düzeydedir. Son yıllarda dental literatürde cam iyonomer simanların fiziksel ve antibakteriyel özelliklerini arttırmak adına çeşitli çalışmalar yer almaktadır. Fiziksel özelliklerini arttırmaya yönelik girişimler: ultrasonik dalga aktivasyonu, N- vinylcaprolactam eklenmesi, nanopartiküllerin eklenmesi, ısı uygulanması, lazer ile kavite preperasyonu ve materyalin sertleşme ortamının modifiye edilmesi olarak özetlenebilir. Antibakteriyel özelliklerini artırmaya yönelik girişimler antibakteriyal ajanların eklenmesi ile karşımıza çıkmaktadır. Cam İyonomerSimanların Fiziksel Özelliklerini Arttırmak İçin Yapılan Çalışmalar Ultrasonik Dalga Aktivasyonu Baloch ve ark. yaptığı bir çalışmada ultrasonik enerji uygulanarak sertleşmesi tamamlanan cam iyonomer simanların geleneksel cam iyonomer simanlara göre daha fazla mikrosertlik gösterdiğini bildirmişlerdir. Bu çalışmanın verileri ultrasonik dalgalarla aktive edilen cam iyonomer simanlarda aşınmanın azaldığını ve geleneksel cam iyonomer simanlara göre daha yüksek mikrosertliğin oluştuğunu gösteren bir diğer çalışma ile örtüşmektedir. Tower ve ark. yaptığı diğer bir çalışmada ise mikrosertliğin artışı şöyle açıklanmaktadır; Ultrasonik dalgalar asit ve tozun daha yakın karıştırılmasına neden olarak cam ve asit arasında daha fazla temas alanı oluşturur. Aynı zamanda ultrasonik dalgalar cam fazındakı partiküllerin boyutunu azaltır ve asitle daha fazla reaksiyon yüzeyine neden olarak artık cam partiküllerinin daha iyi düzenlenmesiyle daha kompakt bir katı oluşmasını sağlamaktadır. Sonuç olarak; ultrasonik dalgalarla enerji yüklemesi yapılması cam iyonomer siman restoratif materyal olarak kullanılacağı zaman hem kuvvetlere daha fazla dayanabilmesi hem de daha uzun ömürlü olması açısından tercih edilebilir. N- vinylcaprolactam Eklenmesi Geleneksel cam iyonomer simanlara Nvinylcaprolactam (NVC) eklenmesiyle simanın yüzey sertliği, flor salınımı ve su emilimi açısından değerlendirmek amacıyla yapılan çalışmanın sonucunda NVC eklenmesinin su absorbsiyonunu arttırdığı, su absorbsiyonunun artmasına bağlı olarak flor salınımının azaldığı ancak yüzey sertliğinde önemli bir farkın bulunmadığı görülmüştür. NVC eklenerek simanın yüzey özellikleri ve bağlanma direncinin incelendiği diğer bir çalışmada terpolimer içeren NVC içerikli cam iyonomer simanlar geleneksel simanlara göre yüzey özelliği açısından daha başarılı bulunmuştur. Aynı zamanda mine ve dentine adezyonda da önemli oranda artış görülmüştür. Cam iyonomer simanlara NVC eklenerek yapılan diğer bir çalışmada da kırılma dayanıklılığı ve bükülmedirenci kontrol grubuna göre önemli oranda üstün bulunmuştur. Nanopartiküllerin Eklenmesi Rezin kompozitlere nanopartikül eklenmesi kompozitlerin dayanıklılığını ve mekanik özelliklerini attırdığı bulunmuştur36,37 . Yakın zamanda cam iyonomer simanlara nanopartikül eklenmesi gündeme gelmiştir.Materyalin tozuna iterbiyum florür ve baryum sülfat nanopatiküllerinin eklenmesinin çalışma süresi ve başlangıç sertleşme süresini kısalttığı, ancak baryum sülfatın daha fazla eklenmesi sertleşme reaksiyonuna engel olduğu bildirilmiştir. Basma
Son yıllarda klinik diş hekimliğinde cam iyonomer simanlar ve uygulamaları ile ilgili bir dizi yenilikler görülmektedir. Bu makalede, 'Cam iyonomer Simanlardaki Gelişmeler' genel başlığı altında cam iyonomer simanların kullanım alanları, adezyon ve sertleşme mekanizmaları, tipleri ve kendi içlerinde avantaj ve dezavantajlarının yanında cam iyonomer simanların fiziksel ve antibakteriyel özelliklerinin arttırılması için yapılan yeni çalışmalardan önemli olanlar değerlendirilmiştir. Cam iyonomer simanlar biyolojik uyumlulukları ve flor iyonu salmaları nedeniyle kaide, süt dişi daimi restorasyonu, kron, ortodontik band ve yer tutucuların yapıştırılması, yüksek çürük riskli hastalarda yeni süren daimi azıların fissürlerinin örtülmesi gibi pek çok klinik uygulamada kullanılmaktadır. Son yıllarda toz oranında yapılan değişikliklere ek olarak sertleşme reaksiyonları da modifiye edilmek suretiyle fiziksel özellikleri iyileştirilmeye çalışılmaktadır. Diş hekimliği marketine yeni sürülen EQUIA, gibi ürünler farklı özellikleri nedeniyle ilgi çekicidir. Bu derlemede cam iyonomer simanların özellikle restoratif tiplerindeki yeniliklerden bahsedilmiştir.
Cam iyonomer siman cam iyonomer simanlardaki modifikasyonlar
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Temmuz 2013 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2013 Cilt: 23 - Supplement 7 |
Bu eser Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır. Tıklayınız.