The statements in political arena have been evaluated as one of the eloquences that were categorized by Aristotle as judicial, ceremonial and political rhetoric. As a deduction from the first model of communication; as the “word” is the message and the teller and listener are the parties, the word should be constructed in a way of special fiction. The message, transferred by Source, is formed by his/her own experiences, cultural values and body language. In the course of communication, while the larding addresses the characteristics of target audience, i.e. the listener or receiver, it also includes the characteristics of the source, i.e. transmitter. The saying of Mevlana, “Whatever you say, what you say is as much understand as what the other understands”, shows the importance of the perception of receiver on understanding the message. The cultural values of transmitter and receiver, in other words, material and moral values like language, life style, religion, ethnicity, arts, ethics, tradition supports the statements through written and verbal means. In this context, within this study, examples of political statements in Turkey and the Davos Economic Forum (event), between 2008 to 2012, which include cultural values, will be analyzed through “constructivist” tradition, using a selective methodology, and by examining from surface structure to underlying structure in syntactic, pragmatic, semantic and thematic planes
Siyasi alandaki söylemler, Aristoteles’in adli, törensel ve politik retorik olarak sınıflandırdığı
güzel söz söyleme sanatlarından birisidir. İletişimin ilk modelinden çıkışla; “söz” ün mesaj
olarak yer aldığı, söyleyen ve dinleyenin taraflar olarak rol oynadığı göz önüne alındığında; söz’ün
iletilirken özel bir kurguyla yapılandırılması gerekmektedir. Mesaj, ileten yani kaynak tarafından
kendi yaşanmışlıklarıyla, kültürel değerleriyle ve beden diliyle biçimlenerek iletilmektedir. İletim
esnasında, yapılan bezemeler, hedef kitlenin yani dinleyenin, alıcının özelliklerine de hitap
ederken, içerisinde kaynak yani vericinin de özelliklerini barındırmaktadırlar. Mevlana “Sen ne
söylersen söyle, söylediğin, karşındakinin anladığı kadardır” diyerek; alıcının algısının iletiyi anlamlandırmada
ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Alıcı ve vericinin kültürel değerleri yani;
dil, yaşam biçimleri, din, etik, sanat, ahlak, gelenekler gibi maddi manevi değerleri, söylemlerini
yazılı ya da sözlü biçimde desteklemektedirler. Bu bağlamda; çalışmada 2008-2012 yılları arasında
Türkiye ile Davos’ta yapılan, kültürel değerler barındıran siyasi söylem örneklerinin dilbilimin
“yapısalcılık” geleneği üzerinden seçmeci bir yöntemle yüzeysel yapıdan derin yapıya doğru edimbilimsel,
anlambilimsel ve tematik boyutlarda incelenerek bir çözümlemesi yapılacaktır.
Primary Language | tr;en |
---|---|
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | October 31, 2014 |
Published in Issue | Year 2014 Volume: 18 Issue: 2 |