Günümüzde Balk~nlarda, birbirinin üzerine binmiş vaziyette fırtına gibi esen iki kavram var : din ve milliyetçilik. Bu konuya, işte bu iki kavramın karşılıklı ilişkisine kuramsal bir göz atarak girmek istiyorum, . Avrupa tarihine baktıgımızda, milliyetçilik, kronolojik olarak dinden sonra gelen, onun yerini alan ve dolayısıyla onunla çatışan bir tutunum (cohesion) ideolojisi oldu. Feodalizme takabü! edcn ve toplumu bütünleştirmek için yücc sadakat noktasını "Tann" olarak belirleycn dine karşılık, milliyctçilik kapitalizme tekabül ediyor ve "Ulus"u yüce sadakat noktası olarak ileri sürüyordu, Dolayısıyla, onun ycrini alabilmek için dinle çatıştı. Nitekim, Fransa'da i789 Devrimi, bir zamanlar tüm Fransa topraklarının yüzde 70'ini oluşturdugu söylencn Kilise mülklcrinc el koydu, Napoleon Kilise'yi devlete hizmetle yükümlü bir kurum haline soktu, Antiklerikal yasaların çıkarılması 20. yüzyıl başlarına dck sürdü,
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ocak 1993 |
Gönderilme Tarihi | 31 Temmuz 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 1993 Cilt: 48 Sayı: 01 |