Anadolu Selçuklu Devleti’nin ve Karamanoğulları Beyliği’nin başkenti olan Konya şehri, XIII. yüzyıldan bu yana Mevlana Celaleddin-i Rumi (1207–1273)’nin adıyla birlikte anılmaktadır. Mevlevi tarikatının Anadolu sınırlarını aşması ve İlhanlı Devleti’nin başkenti Tebriz’de yayılma imkânı bulması Ulu Arif Çelebi (1272–1320)’nin döneminde mümkün olabilmiştir. Şemsüddin Ahmed Eflaki (ö. 1360), Menâkıbü’l-Ârifîn adlı eserinde Mevlevi tarikatının beynelmilel hale geliş serüvenini anlatmaktadır. Ulu Arif Çelebi’ye birçok seyahatinde eşlik eden Eflaki, şeyhinin ölüm döşeğinde bile kendisine Mevlevi büyüklerinin menkıbelerini derlemesi tavsiyesinde bulunduğunu belirtmektedir
Since the thirteenth century, the city of Konya, the capital of the Anatolian Seljukids and of the Karamanids, has been known for its saint, Celâleddin Rûmî . It was in the time of Çelebi Ârif that the Mevlevî Order became an international Sufi order exceeding the borders of Ârif’s homeland, Anatolia, and gaining new followers in the Ilkhanid capital, Tabriz. In the Menâkıbü’l-Ârifîn (“The Feats of the Knowers of God”), Şemsüddin Ahmed Aflâkî (d. 761/1360) narrated the rise of the Mevlevî Order as an international order. Aflâkî, who accompanied Çelebi Ârif in most of his travels, states that even on his deathbed, Çelebi Ârif reminded Aflâkî of collecting the feats (menâkıb) of previous Mevlevî shaykhs
Diğer ID | JA96BE75FC |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2012 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2012 Cilt: 42 Sayı: 2 |