Kelime olmadan kelam, kelam olmadan da dil olmaz. Onun için kelime bilgisi, yabancı dil öğretiminde
dili iyi bilmenin bir şartı olarak kabul edilmektedir. Çünkü kelimeler dil yapısının temel taşlarıdır. Dilin
en önemli unsuru olan kelimeler, bizzat dili, temsil etmektedir. Öğrencinin kazandığı dil becerilerini
aktif olarak kullanabilmesi, kazandığı ve sahip olduğu zengin kelime hazinesine bağlıdır denebilir.
Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde okuma, tercüme ve gramer kurallarından ibaret olan klasik Arapça
öğretiminde başlangıçta kelime öğretimi, gramer metinleri ezberletilmek suretiyle gerçekleştirilirdi. 16.
yüzyıldan itibaren Osmanlı döneminde kelime öğretimi, yazılan ilk sözlük çalışmaları, talebelere kelime
öğretmek maksadıyla hazırlanan manzum sözlükler tarzında olmuştur. Tanzimat’la Osmanlı eğitim
sistemi medreselerden mekteplere bir geçiş yaptı. Tanzimat sonrası açılan batı tarzı ilk, orta ve
yüksekokullardaki Arapça öğretiminde, dilin sosyal, kültürel ve siyasî boyutu yanında kelime
öğretimine de önem verildiği buna bağlı olarak yeni metotlar geliştirildiği görülmektedir. Bu
çalışmamızda Tanzimat’tan sonra Cumhuriyet’e kadar olan dönemde ilk, orta, lise ve yüksekokullarda
Arapça derslerinde kelime öğretimi, yöntem ve teknikleri konusunu ele almaya çalıştık.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Alan Eğitimleri |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2020 |
Gönderilme Tarihi | 25 Ekim 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 2 Sayı: 2 |