Siyasetin içerisinde barındırdığı iktidar ve muhalefet olguları, siyasi kültürlerin eskimeyen değerleridir. İktidar ve muhalefetin sahip çıktığı fikir ve değerler ise konjonktürel gelişmelere göre farklılaşabilmektedir. Siyasetin içerisinde her dönem kendisine yer bulan, zamana ve mekâna göre değişimi oldukça düşük olan bir diğer olgu ise dindir. Dini yaşam tarzı ve toplumsal uygulamaları, insanla müteşekkil ve değerler üzerinden etki yaratan gerçekleri içerisinde barındırmaktadır. Toplumsal hayatın pek çok yerinde dini bakışın siyaset aracılığıyla yaratılmış etkilerini görmek mümkündür. Easton’un tanımladığı şekliyle “değerlerin otorite yoluyla dağıtımı ” olan siyaset, dini argümanlar karşısında yeniden yorumlanabilmekte ve bazen aracı rolüne büründürülebilmektedir. Hitabetin gücü ve hatibin kendisi bu süreçlerde etkileyici bir güç olarak belirmektedir. Dini pratikler içerisinde yer alan ve geçmişten bu güne var olan kabullenmeler, sahip oldukları sembolik değerlerle birlikte siyasetin de içerisine nüfuz etmeyi arzuladığı durumları ortaya çıkarabilmektedir. Siyasetin içerisine nüfuz etmek istediği pek çok durumda iktidari mücadeleler görmek mümkündür. Meşru iktidar olan otorite, kimi zaman sahip olduğu iktidarını din ile güçlendirmek istemektedir. Demokratik toplumlarda dinin toplumsal belirleyiciliğinin seküler bir bakış ile azaltılması çabaları dinin etkileyici konumunun söylem ve algılar üzerinden işletilmesine sebep olmuştur. Söylemin ve dilin gücünün devreye girdiği bu zamanlarda öncelikli hedef, bilişsel süreçlerde yaratılmak istenen algıdır. Bu çalışmada söylemin din ve siyaset içerisindeki kullanım değerine bağlı olarak sahip olduğu güce dair bir çerçeve çizmek, dini ve siyasi söylemlerin iç içeliğinde söylemin ayrıştırılamazlığına dair bir yorum geliştirmek amaçlanmaktadır.
The everlasting values of political cultures are the facts of power and resistance in politics. According to cyclical developments, the ideals and values accepted by the government and the opposition may diverge. Religion is another factor that appears in politics at all times and has little variation according to time and place. Facts that are made up of people and have an impact on values are included in religious lifestyle and social practices. Many aspects of social life can be seen as the result of religious views shaped by politics. Politics, which Easton defines as the "distribution of values through authority," can be reinterpreted in the face of religious arguments and can even serve as a mediator. In these processes, oratory's power, as well as the orator himself/herself, appear to be a powerful force. Acceptances, which occur in religious activities and can be found in the past as well as the present, might show the situations that they wish to enter into politics, as well as their symbolic values. Many instances where politics is attempting to infiltrate might be seen as power clashes. The legal power, the authority, occasionally seeks to bolster its position by utilizing religion. Attempts to eliminate religion's social determinacy in democratic nations from a secular perspective have resulted in the operation of religion's remarkable position through discourse and perceptions. The major objective of discourse and language in contemporary times is the desired perception to be formed through cognitive processes. The goal of this study is to construct a framework for discourse power based on its use value in religion and politics, as well as an interpretation of discourse inseparability in the intertwining of religious and political discourses.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kamu Yönetimi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2022 |
Gönderilme Tarihi | 19 Şubat 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 13 Sayı: 1 |