The beginnings of the Baptist Church in Macedonia resulted from an administrative change
from Congregationalism through Methodism into Baptist in order to survive the immense
contextual pressure, rather than as a result of Baptist mission. The hostility towards the Protestant
missions in the newly formed Kingdom of Serbians, Croats and Slovenes (later renamed
Yugoslavia) after World War I made the life of the churches in the south of the Kingdom hardly
possible. Groups of believers from Skopje and Radoviš, seeking ways to survive, became Baptist
in 1928 and in 1930, respectively, as the Baptists were mentioned in the Constitution as one of the
faith groups that had equal rights. During the next forty-five years, the two churches struggled in
the especially hostile environment toward the Evangelicals in the Kingdom of Yugoslavia and later
in the Socialist Republic of Macedonia (part of the Socialist Federal Republic of Yugoslavia).
Vaftizci Kilise’nin Makedonya’daki
kökenleri, Vaftizci Kilise Misyonu’nun bir neticesi olmaktan ziyade, Cemaatçi
Kilise’den Metodist Kilise’ye, oradan da Vaftizci Kilise’ye doğru seyreden
idari bir değişiklikten doğmuştu. Bunun sebebi de oluşan muazzam baskıya göğüs
germe zaruriyetiydi. Şöyle ki, I. Dünya Savaşı’nın ardından yeni kurulan Sırp,
Hırvat ve Sloven Krallığı’nın (sonradan Yugoslavya olarak yeniden
isimlendirildi) o coğrafyadaki Protestan Misyonlarına gösterdiği düşmanlık,
krallığın güneyindeki kiliselerin yaşamalarını neredeyse imkânsız hale
getirmişti. Hayatta kalmanın yollarını arayan Üsküplü ve Radoviş’li inançlı
gruplar, önce 1928’de ardından 1930’da Vaftizci Kilise’ye katıldılar. Zira
anayasada Vaftizcilerden eşit haklara sahip inanç gruplarından biri olarak
bahsediliyordu.
Sonraki kırk beş yıl boyunca bu iki
kilise, Yugoslavya Krallığı’nda daha sonra Yugoslavya Sosyalist Federal
Cumhuriyeti’nin bir parçası olan Makedonya Sosyalist Cumhuriyeti’nde
Evanjeliklere karşı oluşturulan düşmanca bir ortamda mücadele ettiler.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2012 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2012 Cilt: 3 Sayı: 2 |