Periyodik tabloyu J. L Meyer ile D. Mendeleev'in birbirlerinden bağımsız
olarak bulmuşlardır. Bu tablo ile
elementlerin birçok fiziksel ve kimyasal özellikleri, sistematik olarak
açıklanabilmiştir. Hatta o zamanlar bilinmeyen, ancak sonradan bulunan elementlerin
tablodaki yerleri de ayrılmıştır. Periyodik tablonun başarısı; 1897'de J. J.
Thomson tarafından elektronun keşfi, 1932'de J. Chadwick tarafından nötronun
keşfinden yıllar önce hazırlanmasından kaynaklanır. 1987 yılında Pakistanlı
kimyacı Mirza Beg, eserlerinde disiplinlerarası bir deyim olarak toplumun
kimyası ya da sosyo-kimya ifadelerine yer verdi. Bu bilgiler ışığında
çalışmada; elementler ile sosyolojinin ilişkilendirilmesi yapılmıştır.
Elementlerin evrene ait tüm maddeleri oluşturması gibi, kişiler de toplumu
oluştururlar. Periyodik tablodaki elementlerin en belirgin sınıflandırılması;
metaller, ametaller ve yarı metaller şeklinde olduğundan, bu elementlerin
davranışları sosyolojik olarak değerlendirilmiştir. Periyodik tablo,
elementleri belirli özelliklerine göre sınıflandıran bir şema olarak dikkate
alınabilir. Şemalar, eğitimde bilgi kullanımını ve anlamayı
kolaylaştırdıklarından, kuram düzeyinde ele alınıp, farklı açılardan
tanımlanmış ve açıklanmıştır. Şemaların öğrenmede önemli etkisi bulunduğundan,
bir şema niteliğindeki periyodik tablo da, elementlerin özelliklerinin
öğrenilmesinde önemli rol oynar. Tablonun sosyolojik açıdan
değerlendirilmesinin bilgilerin
kalıcılığını sağlamada etkili olacağı düşünülmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Alan Eğitimleri |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Aralık 2019 |
Gönderilme Tarihi | 12 Haziran 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 10 Sayı: 2 |