İnsan yeryüzünde, diğer varlıklardan farklı olarak akıl ve irade sahibi kılınmıştır. İnsan kendisine has kılınan bu özellikleri sebebiyle yapıp ettiklerinden Allah’a, diğer insanlara ve çevresine karşı sorumlu kılınmıştır. Bu sorumluluk insan hayatının bedenî ve aklî gelişimine paralel olarak dinî açıdan bulûğ, malî açıdan ise rüşd çağıyla birlikte başlamaktadır. Ana rahminden başlayıp rüşd çağına kadar devam eden süreçte insan için, hak ve sorumluluklar bakımından (ehliyet) bir sınırlılık söz konusudur. Bu dönemde ceninin ve çocuğun şahsi tasarruflarda bulunması hukuken mümkün olmadığından şahsi ve malî işlerini, onun adına velâyetini üstlenen kişiler (velî/vasî) yerine getirecektir. Bu çalışmada çocuğun cenin dönemiyle birlikte lehine yapılan miras, vasiyet, hibe, vakıf, ikrar gibi yollarla, temyiz öncesi ve temyiz döneminde velâyetini üstlenen kişiler tarafından yapılan kazandırıcı işlemler vasıtasıyla elde ettiği malları üzerinde velâyet sahiplerinin tasarruf yetkileri ele alınacaktır. Çocuğun malî velâyetini üstlenen velâyet sahipleri yani baba, dede ve onların vasîleri ile devlet (hâkim/velâyet kurumu) tarafından tayin edilen vasîlerin çocuğun malları üzerinde tasarruf yetkisi, genel olarak mallarının korunması, işletilmesi ve kullanılması çerçevesinde incelenecektir.
On earth, unlike other beings, human beings were created with wisdom and will. Human has been made responsible to Allah, other people and his environment for his actions because of these distinctive features. This responsibility starts with the age of consent in terms of religion and with the age of puberty in terms of finance, correspondingly with the physical and mental development of human life. In the process of starting from the mother's womb and continuing with birth, there is a limitation in terms of rights and responsibilities (capability) for human beings. In this period starting from birth until the age of consent, people (parent/guardian) who get custody of the child on his behalf will carry out the personal and financial affairs of the child. In this study, the power of disposition of custody beholders (at issue) on the properties acquired via profitable procedures by people who get custody on the child before the appeal time and in the appeal time through the ways such as inheritance, guardianship, grant, waqf, cognizance done for the good of the child since his fetal period will be discussed. The power of disposition of the custody beholders who get the child's financial custody, such as the father, the grandfather, and their guardians, or the guardians who are appointed by the government (judge/custody authorities) on the child properties will be examined, generally within the scope of preservation, operation and use of the child's properties.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2021 |
Gönderilme Tarihi | 28 Nisan 2021 |
Kabul Tarihi | 11 Haziran 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: 13 |