Financial crises that has started in the US in 2007 and spilt over to other countries has had significant effects on the emerging market economies (EMEs) as well. The EMEs have faced with especially short term capital inflows due to quantitative easing of the developed countries. The EMEs have taken macro prudential measures ranging from increase in reserve requirement ratios to levying taxes on capital flows against sudden stops of capital flows and their probable negative effects on the economy. Turkey, categorized among the EMEs, has used reserve requirements as an active monetary tool to limit the negative effects of capital flows on the financial stability. In this study, the use of reserve requirement ratios as a macro prudential policy tool by EMEs and Turkey case will be reviewed and its effects on the Turkish banking sector will be examined for the period from the rise of reserve requirement ratios to the regulation on the loan provisions by the Banking Regulation and Supervisory Agency on June 2011.
2007 yılı sonunda ABD'de başlayan ve izleyen dönemde diğer dünya ekonomilerine de yayılarak küresel hale gelen krizin, gelişmekte olan ülke ekonomilerine (GOÜ) de önemli etkileri olmuştur. 2010 yılında krizden çıkış sinyallerinin alınması ve gelişmiş ülkelerin (GÜ) niceliksel para politikası uygulaması, GOÜ ekonomilerini özellikle kısa vadeli sermaye akımları ile karşı karşıya bırakmıştır. GOÜ ekonomileri kısa vadeli sermaye akımlarının tersine dönmesi durumunda ülke ekonomisinde yaratabileceği tahribatı önlemek amacıyla zorunlu karşılıklardan, vergi önlemlerine kadar farklı makro ihtiyati politikaları uygulamaya başlamıştır. GOÜ kategorisinde olan Türkiye'de kısa vadeli sermaye akımlarının finansal istikrara olan olumsuz etkilerini minimize etmek amacıyla zorunlu karşılıkları aktif para politikası aracı olarak devreye sokmuştur. Bu çalışmada zorunlu karşılıkların GOÜ'ler tarafından makro ihtiyati politika aracı olarak aktif bir şekilde kullanılması ve Türkiye uygulaması ele alınacak olup, bankacılık sektörü üzerindeki etkisi zorunlu karşılık oranlarının artırılmaya başladığı Eylül 2010 ile Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurulu'nun (BDDK) Haziran 2011'de kredi karşılıklarında yaptığı düzenlemeye kadar olan dönem için incelenecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ekim 2012 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2012 Cilt: 23 Sayı: 81 |