Çin-Latin Amerika ilişkileri 1970’li yıllardan başlayarak ekonomik, kurumsal ve bölgesel ittifaklar şemsiyesiyle büyümüştür. Gelinen noktada Çin, Latin Amerika’nın en büyük ikinci ekonomik partneri olmuştur. Ne var ki Latin Amerika bölgesinde Çin’in artan etkisi, Çin merkezli yeni bir bağımlılık ilişkisinin gelişmekte olduğu yolunda tespitleri beraberinde getirmiştir. Bu çalışma ise, bu tespitlere kaynaklık eden siyasi ve iktisadi olguları hem tarihsel hem niceliksel verilerle ortaya koyduktan sonra, Latin Amerika-Çin ilişkilerinin güncel durumunu aynı verileri farklı şekillerde yorumlayarak değerlendiren analizleri gündeme getirmekte, böylece iki aktör arasındaki bağlantıların hangi teorik/kavramsal çerçevelerle incelenebileceğine dair bir tartışma yürütmektedir. Bu itibarla çalışmanın birinci bölümünde Çin-Latin Amerika siyasi ilişkileri ekseninde “Güney-Güney Diyalogu” serimlenmekte, ikinci bölümünde 2000’lerden sonra Çin-Latin Amerika ilişkilerinin iktisadi yönleri tartışılmakta, son bölümde de bu iki tablonun literatürde ortaya çıkardığı tartışmalar ele alınmaktadır. Bu itibarla çalışmanın amacı, tarihsel-sosyolojik azgelişmişlik öyküsü son derece girift olan Latin Amerika’nın bugünkü eğilimlerinin bu öyküyle paralelliklerini tespit etmek, en nihayetinde söz konusu ilişkileri güncel verilerle ortaya koyarak mevcut literatüre katkı sağlamaktır.
Latin Amerika Bağımlılık teorisi Merkez-Çevre Çin Güney-Güney Diyalogu
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 29 Aralık 2022 |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 5 Sayı: 2 |