Tıpta ve teknolojide meydana gelen gelişmeler insan üreme hücrelerinin ve embriyosunun dondurularak uzun yıllar saklanabilmesini ve sonrasında kullanılabilmesini mümkün hale getirmiştir. Tıpta gelinen son noktada hücre ve embriyonun uzun yıllar dondurularak sağlıklı bir şekilde saklanabilmesinin ve kullanılabilmesinin bir sonucu olarak, kocanın ölümü halinde sağ kalan kadın ölen eşine ait üreme hücresini ya da evlilik birliği içerisinde elde edilen embriyoyu kullanarak çocuk sahibi olmak isteyebilmektedir. Bu durum, sağlık hizmetinin sunumunun yanı sıra hukukun pek çok alanını etkileyen ve ilgilendiren yeni sorunların ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Bu sorunlardan biri de, dondurularak saklanan üreme hücresinin ya da embriyonun eşin ölümünden sonra ana rahmine transfer edilip edilemeyeceği sorunudur. Evlilik birliği içerisindeki yapay döllenmeyi kabul eden Türk hukuk sistemi, dondurularak saklanan embriyonun eşlerden birinin ölümü halinde imhasını zorunlu kılmaktadır. Öte yandan bazı hukuk sistemleri eşin ölümü halinde üreme hücresinin kullanılmasına ya da embriyonun eşin ölümünden sonra ana rahmine transfer edilmesine izin vermektedir. Bu çalışmada, Danıştay 10.Dairesinin bu konu hakkında verdiği bir karar mukayeseli hukuk açısından incelenerek değerlendirmelerde bulunulacaktır.
İdare Hukuku Sağlık Hukuku Üreme Hakkı Üremeye Yardımcı Tedavi Yöntemleri Dondurulmuş Embriyo
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Tıbbi ve Sağlık Hukuku |
Bölüm | Karar İncelemesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 22 Ekim 2024 |
Kabul Tarihi | 16 Aralık 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 1 Sayı: 2 |