Bu eserde
İşcan, İslam düşüncesinde yeniliğin imkanını ve meşruiyyetini tartışmaktadır. Eserde
yazar-katı bir biçimde gelenekçilik ya da modernlik ikileminde kalınmaksızın
gelenekle ilişkimizin sağlıklı bir tarzda kurulduğunda- geleceği nasıl inşa
edebileceğimize ilişkin düşüncelerini kaleme almıştır. Eser giriş ve iki
kısımdan oluşmaktadır. Her kısımda önemli ve özgün konular önemli şahsiyetler
üzerinden ele alınmaktadır.
Giriş bölümünde
yazar, dini hareketlerin siyasi alanda oldukça fazla görünür hale geldiklerini
belirtir. Siyasi ihtiraslar da daha önce görülmedik bir evrenselliğe
ulaşmıştır. Günümüzde siyaset her yeri kaplamıştır. Çağımızın siyasi
nefretlerin düşünsel örgütlenme çağı olduğu da ifade edilmiştir. İslami
hareketler de aynı yolun yolcusu olduklarından nefret ve şiddet söylemi
dindarlık algılarında baskın hale gelmiştir. Fanatizm, din ve siyaset
alanındaki olağan sınırı ihlal, dinsel alandan siyasi alana kaymadır. Üstelik
siyaseten haklılık bütün kusurları örtmekte, din siyasal ayrımların aracı
olarak kullanılmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Kitap Değerlendirme |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Aralık 2019 |
Gönderilme Tarihi | 8 Mayıs 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Sayı: 10 |