Abstract
Aim. The aim of this study was to evaluate the patients hospitalized due to chronic obstructive pulmonary disease (COPD) at a pulmonary ward of a state hospital as a secondary care center. Methods. The retrospective analysis of 110 patients who were admitted to the department of chest diseases in Sivas State Hospital between March 2006-March 2007 for the diagnosis and the treatment of COPD was performed. The age, gender, smoking status, biomass exposure, occupation, the presence of any additional disease, the causes of the exacerbations, patients' symptoms, physical findings, pulmonary function test (PFT), direct chest radiography, and the outcome of hospitalization were recorded. Results. Of 110 patients included in this study, 88 (80%) were male and 22 (20%) were female. The mean age was 68.7 ± 7.9 years and the age range was between 42 and 82. We detected that the smoking rate was 82%, the rate of exposure to biomass was 44%, and the frequency of coexistence of smoking and biomass exposure was 31%. Dyspnea (100%), cough (78%), sputum production (66%), and chest pain (52%) were the most common symptoms. Rhonchi (86%) and inspiratory rales (74%) were the most common finding in physical examination of the patients. Chronic comorbidity was found in 40% of the cases, the most common being the cardiovascular diseases. Conclusions. Several risk factors were identified in patients hospitalized due to COPD. Intense exposure to biomass, especially in women, was found to be a significant risk factor for COPD in our region.
Keywords: Chronic obstructive pulmonary disease, biomass, smoking
ÖzetAmaç. Bu araştırmanın amacı bir devlet hastanesi akciğer hastalıkları servisinde ikinci düzey bakım için yatırılan kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) olgularının değerlendirilmesidir. Yöntem. Sivas Devlet Hastanesi Göğus Hastalıkları Servisinde Mart 2006-Mart 2007'de yatırılarak tedavi edilen 110 hastanın retrospektif analizi gerçekleştirildi. Yaş, cinsiyet, sigara kullanımı, biomas maruziyeti, iş, eşlik eden hastalık, atakların nedenleri, belirtiler, bulgular, akciğer fonksiyon testleri (AFT), direkt akciğer grafisi ve tedavi sonuçları kaydedildi. Bulgular. Çalışmaya alınan 110 olgunun 88'i (%80) erkek ve 22'si (%20) kadındı. Ortalama yaş 68,7 ± 7,9 (42-82) yıl bulundu. Sigara kullanım oranı %82, biomas maruziyeti %44 ve sigara ve biomas birlikte maruziyeti %31 olarak saptandı. Dispne (%100), öksürük (%78), balgam çıkarımı (%44) ve gögüs ağrısı (%52) olarak en sık görülen belirtilerdir. Ronkus (%86) ve inspiratuvar ral (%74) ile en sık saptanan muayene bulgularıydı. En fazla kardiyovasküler hastalık olmak üzere %40 olguda kronik komorbidite bulundu. Sonuçlar. KOAH nedeniyle yatarak tedavi edilen olgularda çeşitli risk faktörleri bulunmaktadır. Özellikle kadınlarda biomasın yoğun maruziyeti bölgemizde önemli bir risk faktörü olarak dikkati çekmektedir.
Anahtar sözcükler: Kronik obstruktif akciğer hastalığı, biomas, sigara kullanımıAmaç. Bu araştırmanın amacı bir devlet hastanesi akciğer hastalıkları servisinde ikinci düzey bakım için yatırılan kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) olgularının değerlendirilmesidir. Yöntem. Sivas Devlet Hastanesi Göğus Hastalıkları Servisinde Mart 2006-Mart 2007’de yatırılarak tedavi edilen 110 hastanın retrospektif analizi gerçekleştirildi. Yaş, cinsiyet, sigara kullanımı, biomas maruziyeti, iş, eşlik eden hastalık, atakların nedenleri, belirtiler, bulgular, akciğer fonksiyon testleri (AFT), direkt akciğer grafisi ve tedavi sonuçları kaydedildi. Bulgular. Çalışmaya alınan 110 olgunun 88’i (%80) erkek ve 22’si (%20) kadındı. Ortalama yaş 68,7 ± 7,9 (42-82) yıl bulundu. Sigara kullanım oranı %82, biomas maruziyeti %44 ve sigara ve biomas birlikte maruziyeti %31 olarak saptandı. Dispne (%100), öksürük (%78), balgam çıkarımı (%44) ve gögüs ağrısı (%52) olarak en sık görülen belirtilerdir. Ronkus (%86) ve inspiratuvar ral (%74) ile en sık saptanan muayene bulgularıydı. En fazla kardiyovasküler hastalık olmak üzere %40 olguda kronik komorbidite bulundu. Sonuçlar. KOAH nedeniyle yatarak tedavi edilen olgularda çeşitli risk faktörleri bulunmaktadır. Özellikle kadınlarda biomasın yoğun maruziyeti bölgemizde önemli bir risk faktörü olarak dikkati çekmektedir.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Clinical Sciences |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 5 Nisan 2013 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2013 Cilt: 2 Sayı: 1 |