Although the establishment of the timar system which affected the agricultural, economic, military and administrative structure of Ottoman Empire, dates back to the founding years of the state, the perfect functioning of the system continued until the end of the 16th century. With this system applied to most of lands it owned, the state collected taxes, formed military units, conquered with these units and expanded its borders. However, this system began to break down for many reasons, such as the use of firearms in wars, the long duration of wars, and the loss of value of the money. Some books and pamphlets were written in the 17th century about the reasons for this deterioration and how the system could be corrected. When the state saw that it could not properly benefit from the revenue of timar lands, it included the dirliks in to treasury and started to give them as mukataa and collect their revenues. The publications of timar roll records and some laws and regulations regarding the timar system in the 18th century shows the timar system has not completely disappeared in Anatolia and Rumelia. There are two laws enacted in 1971 and 1792 to correct the disorders seen in the system, and these have been published in full text. In this study, the content of the laws regarding timar and zeamet published in 1732 and 1777 is mentioned and full text of these laws are given. In addition, similar and different aspects of the laws regarding the timar system in 1732, 1777, 1791 and 1792 were emphasized. Although there are some differences in the four enacted laws, they are largely similar to each other. The selection of alaybeyi from among competent, accurate, astute people who know and carry out the military’s work is among the issues emphasized in the law. In addition, the alaybeys are expected to make offerings to deserving people in accordance with the old laws. The timarlı sipahis were required to be under the flag of alaybeyi during the campaign and to be in their timars during the peacetime.
Osmanlı Devleti’nin ziraî, iktisadî, askerî ve idarî yapısına etki eden tımar sisteminin kuruluşu, devletin kuruluş yıllarına kadar geriye gitse de sistemin mükemmel işleyişi ancak 16. yüzyıl sonlarına kadar devam etmiştir. Devlet, sahip olduğu toprakların büyük kısmında uyguladığı bu sistem ile vergilerini toplamış, askerî birlikler oluşturmuş, bu birliklerle fetihler yapmış ve sınırlarını genişletmiştir. Ne var ki bu sistem ateşli silahların savaşlarda kullanılmaya başlaması, savaşların uzun sürmesi, paranın değer kaybetmesi gibi birçok nedenle bozulmaya başlamıştır. Bu bozulmanın nedenlerine ve sistemin nasıl düzeltilebileceğine dair 17. yüzyılda bazı kitap ve risaleler yazılmıştır. Devlet, tımar arazilerinin gelirlerinden hakkıyla istifade edemediğini görünce dirlikleri hazineye dahil edip mukataa olarak iltizama vermeye ve gelirlerini toplamaya başlamıştır. 18. yüzyıla ait tımar yoklama kayıtlarının ve tımar sistemine dair birtakım kanun ve nizamnamelerin yayınlanmış olması, tımar sisteminin Anadolu’da ve Rumeli’de tam olarak ortadan kalkmadığını göstermektedir. Sistemde görülen bozuklukları düzeltmeye yönelik 1791 ve 1792 yıllarında çıkarılan iki kanun mevcut olup bunlar tam metin olarak yayınlanmıştır. Ele aldığımız bu çalışmada ise 1732 ve 1777 yıllarında tımar ve zeamete dair yayınlanan kanunların muhtevalarına değinilmiş ve bu kanunların tam metinleri verilmiştir. Bunun yanında 1732, 1777, 1791 ve 1792 yıllarında tımar sistemi ile ilgili çıkarılan kanunların birbirine benzeyen ve birbirinden ayrılan yönleri üzerinde durulmuştur. Çıkarılan dört kanunnamede bazı farklılıklar bulunsa da bunların büyük oranda birbirine benzediği görülmüştür. Alaybeylerinin ehil, doğru, dirayetli, askerin işlerini bilen ve yürütebilecek kişiler arasından seçilmesi kanunlarda üzerinde durulan hususlar arasındadır. Bunun yanında alaybeylerinden, hak eden kişiler için eski kanunlara riayet ederek arzlar yapması beklenmektedir. Tımarlı sipahilerden ise sefer zamanında alaybeyi bayrağı altında, barış zamanında ise tımarlarında bulunmaları isteniyordu.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Genel Türk Tarihi (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 2 Mart 2024 |
Kabul Tarihi | 17 Temmuz 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 44 |
Dergimizin geçmiş sayılarına ilişkin arşivine ulaşmak için lütfen tıklayınız.
Dergimize makale başvuruları Yayın Takip Sistemi üzerinden gerçekleştirilmektedir.