Osmanlı Devleti’nin Balkanlardaki topraklarını büyük oranda kaybetmesinin ardından orada kalan Türkler varlıklarını koruma mücadelesine girişti. Türkler, gerek Sırp hâkimiyetinde gerekse Bulgar işgal yıllarında büyük sıkıntılarla karşı karşıya kaldılar. Bahsi geçen yıllarda kurulmasına izin verilen cemiyetler olmuşsa da uzun süre varlıklarını devam ettiremediler. Josip Broz Tito, Yugoslavya topraklarındaki tüm halklara hak ve özgürlükler vaadinde bulunması üzerine Türklerden de pek çok kişi Halk Kurtuluş Devrimi’ne destek verdi. Böylece Demokratik Federal Yugoslavya döneminde Türkler, Makedonya Cumhuriyeti’nin kurucu unsurları arasında yer aldı. Halk Cephesi ideolojik, sosyal ve kültürel gelişimi sağlamak için çeşitli cemiyetlerin kurulmasına imkân sağladı. Bu sayede Türkler farklı adlar altında cemiyetlerini kurdular. Cemiyetlerde okuma-yazma, kütüphane ve kıraathaneler, halkın kültür seviyesini yükseltme ile tiyatro, koro ve folklor grupları şubeleri kuruldu. Cemiyetlerde bilhassa ilk yıllarda sosyalist propaganda içerikli konferanslara ve okuma-yazma kurslarına ağırlık verildi. Faaliyetlerin memnuniyet vermesi üzerine Halk Cephesi, 1948’lerden sonra cemiyetlerin sayısını arttırdı. Cemiyetlerde zaman içerisinde kültürel ve sosyal faaliyetler, ideolojik faaliyetlerin önüne geçti. Bu cemiyetler sayesinde Türkler milli varlıklarını ve değerlerini koruma ve geliştirme imkânına kavuştular. Örflerini, adetlerini, geleneklerini, folklorlarını, türkülerini gelecek kuşaklara aktardılar, edebi yönde faaliyetlerini geliştirdiler. Yerleşim birimlerinde küçük büyük demeden kurdurulan bu cemiyetlerin bazılarının faaliyetleri zayıf kaldı. Çalışma yeri, kadro ve malzeme noksanlığı, maddi zayıflık başlıca problemlerdi. Bilhassa yeri olmayan derneklerin pek çoğu kısa süre içerisinde devamlılığını yitirdi. Bunun yansıra Türkiye’ye yapılan göç, bu kurumların kapanmasının bir başka önemli nedeni oldu. Aralarında en faal olanları Ohri’nin “Kardeşlik”, Kalkandelen’in “Yeni Hayat”, Üsküp’ün “Yeni Yol”, İştip’in “Yeni Sevdah” Türk kültür güzel sanatlar cemiyetleriydi. Bu cemiyetlerin bazıları günümüzde hâlâ faaliyetlerine devam etmektedir.
TÜBİTAK
After the Ottoman Empire lost a significant portion of its territories in the Balkans, the Turks who remained there embarked on a struggle to preserve their existence. Turks faced great hardships both under Serbian rule and during the years of Bulgarian occupation. While societies were permitted to be established during those years, they struggled to maintain their existence for a long time. Josip Broz Tito, promising rights and freedoms to all peoples in Yugoslav territories, got support from many Turks for the People's Liberation Revolution. Thus, during the era of Democratic Federal Yugoslavia, Turks became founding elements of the Republic of Macedonia. The People's Front facilitated the establishment of various societies to promote ideological, social, and cultural development. Consequently, Turks formed their societies under different names. Within these societies, branches were established for literacy, libraries, reading rooms, raising cultural awareness, as well as theatre, choir, and folklore groups. Particularly in the early years, socialist propaganda-themed conferences and literacy courses were emphasized. Due to the satisfactory outcomes of these activities, the People's Front increased the number of societies after the 1948s. Over time, cultural and social activities within the societies surpassed ideological activities. Thanks to these societies, Turks had the opportunity to preserve and develop their national identity and values. They passed down their customs, traditions, folklore, and songs to future generations, and developed their literary activities. Some of these societies, regardless of their size, had weak activities. Main problems were lack of workspace, personnel, and resources and financial weakness. Many of the associations without proper premises lost their continuity in a short time. Additionally, migration to Turkey became another important reason for the closure of these institutions. Among the most active ones were the Turkish culture and fine arts societies of "Kardeslik" in Ohrid, "Yeni Hayat" in Kalkandelen, "Yeni Yol" in Skopje, and "Yeni Sevdah" in Stip. Some of these societies still continue their activities to this day.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türkiye Cumhuriyeti Tarihi |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Temmuz 2024 |
Gönderilme Tarihi | 6 Haziran 2024 |
Kabul Tarihi | 30 Haziran 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |