Cumhuriyetin ilanından 1960’a kadar olan dönemde hayvancılığın gelişimi bakımından Türkiye’de çayır ve mera arazilerinin mevcut durumu ile bu durumun ekonomiye olan yansımaları makalenin konusunu teşkil etmektedir. Çalışma, Cumhuriyetin İlk Döneminde Türkiye’de çayır ve mera arazileri (1923-1950); DP Döneminde hayvancılığın gelişiminde çayır ve mera arazileri (1950-1960) ile sınırlandırılarak iki dönem dahilinde ele alınmıştır. Cumhuriyet Döneminde çayır ve mera arazilerinin durumunun ekonomiye olan yansımaları sayısal veriler ışığında değerlendirilmiştir. Çalışmanın kaynak materyalini, Başkanlık Cumhuriyet Arşivi Belgeleri, resmi yayınlardan; Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Zabıt Ceridesi, kanunlar ve tutanak dergileri, Türkiye Cumhuriyeti Resmi Gazetesi, istatistik yıllıkları ve dönemin süreli yayınları arasında bulunan tarım ve ekonomi dergilerinin makaleleri oluşturmaktadır. Çalışmada elde edilen sonuçlar şunlardır: Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren hayvancılığın gelişimi için mera ve çayır arazilerine önem verilerek bunlardan en yüksek düzeyde verim alınmaya çalışılmıştır. Ancak II. Dünya Savaşı yıllarında bu arazilerin ihtiyacı karşılayamaması yüzünden hayvan yemi konusunda sıkıntı yaşanması, alternatif yem ürünleri üzerinde yapılan çalışmaları hızlandırmıştır. Savaş yıllarında, ordunun saman, arpa, yulaf, ot ve hayvan yemi sıkıntısı çekmesi, hurda kuru üzüm, geven, keçiboynuzu, kuru yonca otu gibi alternatif yemlerden yararlanma tedbirlerini meydana getirmiştir. Ayrıca Milli Savunma Bakanlığı hayvan yemlerine ayçiçeği, pancar küspesi, incir, üzüm gibi bazı maddelerin ilave edilmesini de göz önünde bulundurup bunların beslenmede kullanılması yönünde gerekli tecrübelerin yerine getirilmesi için Zirai Kimya Enstitüsüne talimat vermiştir. Neticede adı geçen bu kurum tarafından üzümün atlara istenildiği kadar verilebileceği, ayçiçeğinin ise hayvanlara günde bir kg kadar yedirilebileceği tavsiye edilmiştir. Bunlara ilaveten Milli Savunma yetkilileriyle bir kısım uzmanların gerçekleştirdiği ortaklaşa deneme faaliyetlerinde, pancar küspesinin kepek ve samanla harmanlanarak veya ayrı olarak atlara verilmeye çalışıldığı görülmektedir. DP’nin 14 Mayıs 1950’de yönetime gelmesiyle birlikte çayır ve mera arazileriyle ilgili yasal boşluğun giderilmesi yönünde kanuni düzenlemelere gidildiği bilinmektedir. Ardından Prof. Dr. Ömer Tarman tarafından Orman Çiftliği, Ziraat Fakültesi ve Lalahan Enstitüsünde Tarım Bakanlığı ile işbirliği yapılarak mera araştırmaları yürütülmüş, Eskişehir ve Ankara tohum ıslah ve deneme istasyonları, tohum üretimi ve yem bitkisi münavebesi hususundaki çalışmalarını araştırma kapsamına dahil etmiştir. Dahası Konuklar Teknik Okulu, Yalova Deneme ve Üretme Çiftliği ve Orman Çiftliğinde de çayır, mera ve hayvan yemi araştırmaları sürdürülerek, bu araştırmaların diğer kuruluşlara yayılması öngörülmüştür. Yapılacak bu çalışmaların gerekli finansmanını temin etmek için bütçeden belli ölçüde ödenekler de ayrılmıştır. 1952 yılından 1960’a kadar olan dönemde köy çayır ve meralarının ıslahı ile toplu köy yoncalık ve korungalıkları tesisi için Tarım Bakanlığı bütçesinden toplamda 9.500.000 liralık bir ödenek tahsis edilmiştir. DP Döneminde mera ve çayır alanında yapılan faaliyetler yeni girişimlerle desteklenmiştir. Bu dönemde pancar ve pamuk sulu münavebe alanlarıyla meyvelikler altında ara ziraatı olarak hayvan yemi bitkilerinin üretimi için çabalar da sarf edilmiştir. Bu yöntem köylülerde de alaka uyandırdığından zamanla gösteri olmaktan çıkarak halkın benimsediği bir tarım tekniği haline sokulmuştur. Ayrıca devlete ait arazi ve çiftliklerin bir bölümünün toprak ve mera sıkıntısını gidermek için ayrıldığı da kabul edilmektedir. Devlet Üretme Çiftlikleri Genel Müdürlüğüne bağlı Gözlü Devlet Üretme Çiftliğinin 30 bin dekarlık arazisi Zengen, Başhöyük ve Sarayönü gibi çevre köylerinin mera ve tarla ihtiyacını karşılamak için tasfiye edilmiştir. Meraların ıslahıyla yonca ve korungalıklarının kurulması için Tarım Bakanlığı bütçesinden milyonlarca liralık payın ayrılması, yüzlerce köyde 10 binlerce dönüm yoncalık, korungalık ve numune meraları meydana getirilip hayvanların beslenmesinin temin edilmesiyle milli ekonomiye önemli katkılar sağlanmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Temmuz 2020 |
Gönderilme Tarihi | 8 Mayıs 2020 |
Kabul Tarihi | 30 Mayıs 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 |