Kurtuluş Savaşı’nın bitimi ve Cumhuriyet’in ilanıyla birlikte başlayan yıllar yeni rejimin kuruluşunu izleyen dönemi ifade etmektedir. Bu süreçte Türkiye Cumhuriyeti, varlığını bütün dünyaya ispat etmek ve Batılı uygarlığının bir parçası olabilmek için birçok devrimsel dönüşümü hayata geçirmeye başlamıştır. Çağdaşlaşma temelinde sürdürülen bu dönüşüm bir taraftan çeşitli yasal düzenlemeler diğer taraftan toplumsal hayatın akışının Batılı anlamda düzenlenmeye çalışılmasıyla geniş bir yelpazede yürütülmüştür. Bu gelişmeler aynı zamanda ülke insanının gündelik yaşamının geleneksel dönemden farklı olarak şekillendirilmesi anlamına gelmektedir. 1929 yılında yaşanan Dünya Ekonomik Bunalım ise bütün dünyayı olduğu gibi Türkiye’yi de kısa sürede etkisi altına almıştır. İşyerleri kapanarak iflas etmiş, zaten tarıma dayalı ekonomide ihracat azalmış, tarım ürünlerinin değeri düşmüştür. Uzun yıllar etkisi devam eden ekonomik kriz yeni kurulan rejimin önündeki en büyük engellerden biri olmuşturAnadolu’nun batıya açılan en uç liman kentlerinden biri olan İzmir, tarihsel gelişim süreci içinde
ekonomi ve ticari yönüyle ön plana çıkmış, aynı zamanda farklı kültürlere ev sahipliği yapmış,
kozmopolit bir kenttir. İzmir hem Birinci Dünya Savaşı sonrası uğradığı işgalden hem de işgale son
vermek için başlatılan Kurtuluş Savaşı sonrası yaşadığı tahribattan dolayı son derece hırpalanmış
bir kent olarak karşımıza çıkmaktadır. Kentte yaşanan bu felaket manzarasına ek olarak demografik,
ekonomik ve toplumsal yapı farklılaşmış, bu farklılık kentin her alanında kendini hissettirmiştir.
Böylece Cumhuriyet’in ilanıyla başlayan bu dönem yaşanan köklü siyasal, sosyal ve ekonomik
değişimlerle birlikte kentin her anlamda yeniden şekillendirildiği bir süreci başlatmıştır. Cumhuriyet’in
simgesel kenti olan İzmir gündelik hayatın her alanını rejimin öngördüğü çerçevede dönüştürmeye
çalışırken 1929 yılında yaşanan Ekonomik Bunalım bu dönüşüme bambaşka bir boyut katmıştır. Bu
çalışmamızda kentin 1929 Ekonomik Bunalım sonrası değişen yaşam koşulları ve gündelik hayatı
aktarılacaktır.
The term followed by the establishment of the new regime is expressed by the years starting with the end of the War of Independence and Proclamation of the Republic. In this period, the Republic of Turkey has begun to realize many revolutionary changes in order to prove its existence to whole world and be a part of Western civilization. This continuing change under basis of modernization has been carried out wide range with various legal arrangements on the one hand and attempts to organize the social life fluency in Western sense on the other hand. This progress also means the styling of daily life of country people different from the traditional period. Experienced in 1929, the World Economic Crisis had affected the Turkey in short time like whole world. The businesses had shut down and bankrupted, the export had reduced in the agricultural based economy, and the value of the agricultural products had reduced. One of the biggest drawbacks to the newly established regime was the economic crisis which had effects for long years.experienced in the city, the demographic, economic and social structure had differentiated, and this difference had shown itself in every field of the city. Thus, this period starting with the Proclamation of the Republic had started the period restoring the city in every sense together with the established political, social and economic changes. The symbolic town of the Republic, İzmir has been tried to change the each moment of daily life within the framework of the regime, the Economic Crisis which had been experienced in 1929 had added different dimension to this change. This study includes the daily life and the life conditions which have been changed after 1929 Economic Crisis
Diğer ID | JA28ZE38EU |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Şubat 2017 |
Gönderilme Tarihi | 1 Şubat 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Sayı: 13 |