Kafkasya, yüzyıllar boyunca istilalara maruz
kalmış olsa da tamamen fethedilemeyen, bunun yanında birbirinden farklı pek çok
milletten, boydan ve topluluktan oluşan, kırktan fazla dilin konuşulduğu
heterojen bir yapıyı ifade etmektedir. Kafkasya’nın
yerli ve kadim bir halkı olan Çerkesler kendi bünyelerinde farklı boylardan
oluşmaktadır. Tarih boyunca çeşitli devletler tarafından Kafkasya üzerinde
hâkimiyet kurulmaya çalışılmış ancak başarılı olunamamış, Kafkas halkları özgür
şekilde kendi gelenekleriyle ve adetleriyle yaşamlarına devam etmişlerdir. Rusya’nın
hâkimiyet girişimleri sırasında Kafkas halkları tarafından yer yer direniş
hareketleri görülmüştür. Kuzeydoğu Kafkasya’da yer alan Dağıstan’da Şeyh Mansur
ile başlayan ve özellikle Şeyh Şamil döneminde önem kazanmasının ardından
Çeçenistan’da da destek gören kısmen Kuzeybatı Kafkasya’ya yayılma eğilimi
gösteren bu hareket “Müridizm Hareketi” olarak isimlendirilmektedir. Rus
istilalarına karşı vatan savunması şeklinde olan ve dini bir karaktere bürünen
Müridizm hareketi etkili olduğu süre zarfında Rus yayılmasına karşı önemli bir
nitelik göstermiştir. Nitekim Şeyh Şamil’in 1859 yılında Ruslara esir düşmesi
ile nihayete ermiş olan Müridizm hareketinin ardından Rusya doğudaki askeri
birliklerini batıya kaydırarak Çerkeslerin yaşadığı Kuzeybatı Kafkasya’ya hâkim
olmak istemiştir. 1860 ile 1864 tarihleri arasında 4 yıllık bir Çerkes
direnişinin ardından Çerkesler savaşı kaybetmiş ve yurtlarından göç etmeye
zorlanmışlardır. Savaş sırasında ve sonrasında gerçekleşen bu sürgün bir
trajedidir. Sürgünün çok büyük bir kısmı Osmanlı topraklarına gerçekleşmiş ve
yolda pek çok Çerkes yaşamını yitirmiştir. Göç ettirilen Çerkeslerin sayısı
Rusya ve Osmanlı Devleti kaynaklarına göre farklılık arz etmektedir.
Nihayetinde Çerkesler özgürlük savaşlarını kaybetmişler ve Ruslar tarafından
zorunlu göçe (sürgün) tabi tutulmuşlardır. Sonuç olarak Osmanlı Devleti’ne
gelen Çerkesler; Anadolu, Rumeli, Suriye, İsrail, Ürdün gibi yerlere devlet
tarafından iskân edilmişlerdir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Temmuz 2017 |
Gönderilme Tarihi | 12 Haziran 2017 |
Kabul Tarihi | 20 Haziran 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 2 Sayı: 14 |