Özet
14 Nisan 1909’da, yani 31
Mart Vakasının yaşanmasından bir gün sonra, Adana’da Ermeniler ve Müslümanlar
arasında karşılıklı birtakım kanlı olaylar meydana gelmiştir, bu olaylar Ermeniler
ve bölgede yaşayan Müslümanlar arasında yıkıcı etkilere sebep olmuştur.
Adana olayları, birçok
yabancı kaynak ve dış basında “massacre” yani katliam olarak
nitelendirilmiştir. Bazı yerel kaynaklarda ise, “iğtişaş”, “isyan”, “vaka” gibi
ifadelerle anılmaktadır. Başbakanlık Osmanlı Arşivlerindeki belgelerde ise
“iğtişaşat” olarak ifade edilmektedir.
Bu çalışmamızda Adana’da
gerçekleşen olayların İngiliz resmi belgelerinde nasıl yer aldığını ve olaylara
tanık olan resmi kişilerin raporlarında bu olaylara nasıl yer verildiğini inceledik.
Ayrıca yabancı basında
konunun nasıl yorumlandığı ve kamuoyuna nasıl yansıtıldığı üzerine örnekler
vermeye çalıştık.
14
Nisan 1909’da, yani 31 Mart Vakasının yaşanmasından bir gün sonra, Adana’da
Ermeniler ve Müslümanlar arasında karşılıklı birtakım kanlı olaylar meydana
gelmiştir, bu olaylar Ermeniler ve bölgede yaşayan Müslümanlar arasında yıkıcı
etkilere sebep olmuştur.
Adana
olayları, birçok yabancı kaynak ve dış basında “massacre” yani katliam olarak nitelendirilmiştir.
Bazı yerel kaynaklarda ise, “iğtişaş”, “isyan”, “vaka” gibi ifadelerle
anılmaktadır. Başbakanlık Osmanlı Arşivlerindeki belgelerde ise “iğtişaşat”
olarak ifade edilmektedir.
Bu
çalışmamızda Adana’da gerçekleşen olayların İngiliz arşiv belgelerinde nasıl
yer aldığını ve olaylara tanık olan resmi kişilerin raporlarında bu olaylara
nasıl yer verildiğini inceledik.
Ayrıca
yabancı basında konunun nasıl yorumlandığı ve kamuoyuna nasıl yansıtıldığı
üzerine örnekler vermeye çalıştık.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Temmuz 2019 |
Gönderilme Tarihi | 18 Şubat 2019 |
Kabul Tarihi | 17 Haziran 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 2 Sayı: 18 |