Kapitülasyon sisteminin kaldırılmasını kutsal bir ödev olarak gören Jön Türkler, Eylül 1914’te Avusturya Monarşisinin de taraf olduğu kapitülasyonların kaldırıldığını ilan etmişlerdir. Osmanlı Devleti ile I. Dünya Harbinde kurduğu askeri ve siyasi ittifak ekonomik iş birliklerini de beraberinde getirmiştir. Avusturya Monarşisinin Türkiye coğrafyasındaki ekonomik nüfuzu savaş sürecinde artmışken, 1918 Sonbaharında Osmanlı Monarşisi ile ortak kaderi paylaşmış, her iki monarşi de savaştan mağlubiyet ve büyük toprak kayıplarıyla çekilmişlerdir. Her iki Monarşinin de itilaf devletleri ile ateşkes antlaşmaları imzaladıkları 1918 Sonbaharında dahi Avusturya basını ve kamuoyu “Türkiye (Die Türkei) ” olarak ifade ettikleri eski müttefiklerinin içinde bulunduğu ekonomik vaziyeti ve Genel Harp döneminde elde etmiş oldukları ekonomik nüfuzun akıbeti ve üzerine değerlendirmeler yapmışlardır. Savaş sonrasındaki yeni Türkiye düzeninde dünya savaşında yarım kalmış ekonomik faaliyetlerini sürdürebilmek adına savaş sonrası yatırımları için Türkiye’deki siyasi ve askeri gelişmeleri yakından takip etmişlerdir. Türk ulusunun M. Kemal Paşa önderliğinde yürüttüğü askeri ve siyasi bağımsızlık mücadelesinin ekonomik boyutunu da yakından takip eden Avusturya basını, kapitülasyonların kaldırılması ile güçlenecek Türkiye’de, Genel Harp’in mağlubiyetiyle yarım kalmış ekonomik yatırımlarını sürdürmeyi ve geliştirmeyi umut etmişlerdir. İtilaf devletlerinin kapitülasyonları genişleterek yeniden uygulamaya koyma çabalarına karşı Türkiye’nin askeri ve siyasi direnişi Lozan Konferansını iki ayrı döneme bölmüştür. Konferansın ara döneminde İzmir’de düzenlen Türkiye İktisat Kongresinde alınan kararlar, ekonomik bakımdan tam bağımsızlık iradesinin sembolü olmuştur. İsmet Paşa başkanlığında Türkiye, ikinci dönem Lozan Konferansında dünya savaşının muzafferlerini mağlup etmiş ve kapitülasyonların kaldırılmasını da sağlayan Lozan Barışı ile Türkiye’yi siyasi ve ekonomik bakımlardan muzaffer bir devlet yapmıştır. Avusturya basınının yakın ilgi gösterdiği Lozan Zaferinin ardından Avusturya ile siyasi olduğu kadar ekonomik iş birlikleri de yeniden başlamıştır.
Avusturya Basını, Kapitülasyonlar, M. Kemal Paşa, Türkiye İktisat Kongresi, Lozan Barışı.
The Young Turks, who saw the abolition of the capitulation system as a sacred duty, declared the abolition of the capitulations in Eylül 1914, to which the Austrian Monarchy was a party. The military and political alliance it established with the Ottoman Empire in World War I brought along economic cooperation. While the economic influence of the Austrian Monarchy in the geography of Turkey increased during the war, it shared a common fate with the Ottoman Monarchy in the autumn of 1918, and both monarchies withdrew from the war with defeat and great territorial losses. Even in the autumn of 1918, when both monarchies signed armistice agreements with the Entente powers, the Austrian press and public opinion made evaluations about the economic situation of their former allies, whom they referred to as “Türkiye (Die Türkei)”, and the fate of the economic influence they had gained during the General War. To continue their economic activities that were left unfinished in the world war in the new post-war Turkish order after the war, they closely followed the political and military developments in Turkey for their post-war investments. The Austrian press, which closely followed the economic dimension of the military and political independence struggle of the Turkish nation under the leadership of M. Kemal Pasha, hoped to continue and develop its economic investments in Turkey, which would be strengthened by the abolition of the capitulations, and which were left unfinished with the defeat of the General War. Turkey’s military and political resistance to the efforts of the Entente powers to expand and re-implement the capitulations divided the Lausanne Conference into two separate periods. The decisions taken at the Turkish Economic Congress held in Izmir during the interim period of the conference became a symbol of the will for full economic independence. Under the presidency of İsmet Pasha, Turkey defeated the victors of the world war at the Lausanne Conference for the second period and made Turkey a politically and economically victorious state with the Peace of Lausanne, which also provided for the abolition of the capitulations. After the Lausanne Victory, which attracted close attention from the Austrian press, economic as well as political cooperation with Austria resumed.
Austrian Press, Capitulations, M. Kemal Pasha, Turkish Economic Kongress, Peace of Lausanne.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türkiye Cumhuriyeti Tarihi |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ocak 2025 |
Gönderilme Tarihi | 17 Kasım 2024 |
Kabul Tarihi | 3 Aralık 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: 29 |