International industry fairs starting after the Industrial Revolution in the 19th century in the Western world following the transformation caused by Geographical Explorations, Renaissance and Reform movements in the previous centuries had become the platforms where the Western world’s new single world concept was launched. The Ottoman participation in these fairs, which are loaded with many symbols and phenomena that could be studied by various disciplines such as economy, politics, art and design, should be treated differently than to that of Western states as Ottoman Empire never had as developed an industry as its Western counterparts. Being a showcase for the Western industrial powers and their struggle for hegemony over each other, 19th century international industry fairs were an opportunity for Ottomans to portray themselves as a developed Western power, to emphasize their leadership in the Islam world, to showcase all the advances and modernization they had achieved within the Westernization efforts intensifying with the Decree of Tanzimat in 1839, to reflect their search for a more Western identity as an image management strategy and secure Western states’ political and economic support rather than display their own industrial products and inventions. 1873 Vienna International Exhibition was both a critical fair where economic and cultural fault lines were reshaped and 19th century political roles emerged and a platform that served the said aim for Ottoman Empire of propagating themselves as a Western power. Seen by the Austro-Hungarian Empire as springboard to assert itself in the newly-formed power balance after the 1871 Franco-German War, 1873 Vienna International Fair was also a plan to prove Vienna could be the diplomatic and economic bridge between Europe and Eastern states. clothes album which presents a panoramic view of the peoples that constituted Ottoman Empire in the second half of the 19th century and which is priceless in historical and societal contexts. This study analyses samples from photographs and texts that narrate those photos in Elbise-i Osmaniye, which is an unrelenting objection to the previously stated Orientalist discourse. In doing so, it discusses how and to what extent the people in these photos, the composition method used and the texts added to the album to narrate these photos to the Western public opinion complement one another in the context of 19th century geopolitical context and how all this interaction serves the ideology that Ottoman Empire had planned to propagate. Being one of the clearest examples of the fact that Ottoman Empire realized the visual and propagandistic power of photography, Elbise-i Osmaniye is a first regarding this aspect as well as a creative industrial solution to economic and political problems that Ottoman Empire was in, which used photography as visual narrative medium
15., 16., 17. ve 18. Yüzyıllar boyunca yaşanan Coğrafi Keşifler, Rönesans, Reform ve devrimlerle dönüşen Batı dünyasının 19. Yüzyılda gerçekleştirdiği Sanayi Devrimi ile ortaya çıkan uluslararası sanayi fuarları, Batı’nın yeni tek dünya olarak gördüğü düzenin tanıtıldığı bir platform olmuştur. Ekonomi, siyaset bilimi, sanat ve tasarım gibi farklı disiplinler tarafından araştırılabilecek birçok simge ve olguyla dolu olan bu fuarların büyük çoğunluğunda yer alan Osmanlı Devleti’nin katılımı Batı’daki gibi gelişmiş sanayiye sahip bir devlet olmamasından kaynaklanan sebeplerle farklı biçimde değerlendirilmelidir. Batı devletlerinin sanayi alanındaki ilerlemelerinin ve birbirleriyle olan güç mücadelelerinin açık bir şekilde okunabildiği bir vitrin olan 19. Yüzyıl sanayi fuarları, Osmanlı Devleti için kendi tarım, sanayi ve zanaat ürünlerini sergilemekten çok, kendisini, topraklarının büyük kısmını kaybetse de büyük bir Batı devleti gibi gösterme, İslam dünyası içindeki egemen konumunu vurgulama, 1839 Tanzimat Fermanı ile yoğunlaşan Batılılaşma gayretlerinde gerçekleştirdiği atılımları ve modernleşmeyi sergileme, bu kapsamda 19. Yüzyıl boyunca süren Batılı kimlik arayışı ve imaj yönetimi çabalarının bir uzantısı ve Batılı devletlerin siyasi ve ekonomik desteğini sağlama platformu olmuştur. 1873 Viyana Uluslararası Sergisi de 19. Yüzyıl Avrupa’sında yeniden şekillenen politik, ekonomik ve kültürel fay hatlarının belirdiği önemli bir fuar ve Osmanlı Devleti’nin yukarıda bahsedilen amacına hizmet eden çok önemli bir sergidir. 1870 Fransa-Almanya savaşından sonra yeniden şekillenen Avrupa’daki güç dengesinde Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun, gücünü göstermek için önemli bir fırsat olarak gördüğü bu sergi, aynı zamanda da Viyana’nın Avrupa ve doğu devletleri arasında diplomatik ve ekonomik yönden bir köprü olabileceğini kanıtlama planı olmuştur. İçerik ve yöntem olarak Osmanlı Devleti’nin daha önceki uluslararası sergilere gönderdiği çalışma ve ürünlerden farklı olan Elbise-i Osmaniye ise Batı’nın genelde Doğu, özelde de Osmanlı Devleti hakkındaki olumsuz, aynılaştırıcı ve ötekileştirici Oryantalist bakışına yine Batı’nın bir icadı olan fotoğraf ile yapılan bilinçli, eleştirel ve pragmatik bir karşı çıkıştır. 19. Yüzyıl Batı evreninin ve özellikle Avrupa kamuoyunun, topraklarına çeşitli nedenlerle seyahat eden Batılı turist ve araştırmacıların çektiği Oryantalist fotoğraflardan gözlemlediği Osmanlı Devleti de fotoğrafın propaganda gücünü ilk kez Elbise-i Osmaniye albümü ile Batılı kamuoyuna uluslararası bir sanayi fuarında kültürel ve politik bir mesaj vererek kullanmıştır. Metinlerinin yazımını ve kitap tasarımını Osman Hamdi Bey ile Marie de Launay’ın yaptığı, fotoğraflarını Pascal Sébah’ın çektiği Elbise-i Osmaniye, 19. Yüzyılın ikinci yarısında Osmanlı Devleti’ni oluşturan halkların çok ayrıntılı bir panoramasını sunan tarihi ve toplumsal değeri çok yüksek bir kıyafet albümüdür. Bu çalışmada yukarıda sözü edilen Oryantalist bakışa karşı tavizsiz bir itiraz niteliğinde olan Elbise-i Osmaniye’deki fotoğraflardan ve bu fotoğrafların açıklayıcı metinlerinden örnekler verilmiştir. Böylece bu fotoğrafların konusu olan kişiler, kullanılan kompozisyon tekniği ve fotoğrafları Batılı kamuoyuna daha iyi anlatabilmek için albüme eklenen metinlerin bu fotoğrafları, 19. Yüzyıl’ın jeopolitik bağlamı içinde nasıl tamamladığı ve bu etkileşimin Osmanlı Devleti’nin propagandasını yapmayı planladığı ideolojiye nasıl hizmet ettiği tartışılmıştır. Osmanlı Devleti’nin 19. Yüzyıl’ın çığır açan buluşlarından biri olan fotoğrafın görsel iletişim ve propaganda gücünün farkına vardığının en net göstergelerinden biri olan Elbise-i Osmaniye bu yönüyle bir ilktir. Ayrıca Osmanlı Devleti’nin 19. Yüzyılda içinde bulunduğu ekonomik ve politik sorunlara bir görsel anlatı aracı olarak fotoğrafı kullanıp ürettiği bir savunma stratejisi olması bakımından da yaratıcı bir endüstriyel çözümdür
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 |