The study aims to analyze the scope and limits of the concept of public reason developed by J. Rawls and its importance in terms of democratic negotiation. Descriptive, analysis and comparison methods were used in the study. The affinities between Derrida’s concept of undecidability and Rawls's understanding of freestanding conception on its own are examined. The study consists of three parts. In the first part, the scope and definition of the concept of public reason developed by Rawls is analyzed. In the second part, the content of public reason developed by Rawls, its procedural part, its ideal, its contribution to the constitutional democratic order were evaluated in terms of democratic negotiation. Here, Rawls's discussion, especially with Habermas, is evaluated in terms of his contribution to political theory. Another fundamental concept is the characterization of the political as a field that “freestanding”. For Rawls, this is to leave "philosophy where it is". In the last part of the study, the discussion was tried to be evaluated in connection with our own political culture. It has been argued that considering the political field as an area of undecidability, which is a basic technique and concept of deconstruction, in terms of religion, philosophy and morality, will reduce the tensions of the political culture that is tried to be formed on secularism, nationalism and religiosity. In addition, it has been argued that the overlapping consensus developed by Rawls is an important opportunity for our country to overcome the undecidability situation in the political arena.
Public reason John Rawls democratic negotiation overlapping undecidability freestanding political concept
Çalışma, J. Rawls tarafından geliştirilen kamusal akıl kavramının kapsam ve sınırlarını; demokratik müzakere açısından önemini analiz etmeyi amaçlar. Çalışmada betimleyici, analiz ve karşılaştırma yöntemi kullanılmıştır. Derrida’nın kararverilemezlik kavramı ile Rawls’un kendi başına duran siyaset anlayışı arasında yakınlıklar incelenmiştir. Çalışma üç bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde Rawls’un geliştirdiği kamusal akıl kavramının kapsamı ve tanımı analiz edilmiştir. İkinci bölümde ise Rawls’un geliştirdiği kamusal aklın içeriği, prosedürel kısmı, ideali, anayasal demokratik düzene katkısı gibi nitelikleri, demokratik müzakere açısından değerlendirilmiştir. Burada, Rawls’un, özellikle Habermas ile yaptığı tartışma siyasal teoriye katkısı açısından analiz edilmiştir. Diğer bir temel kavram siyasalın “kendi başına duran” bir alan olarak nitelendirilmesidir. Bu, Rawls açısından “felsefeyi olduğu yerde” bırakmaktır. Çalışmanın son bölümünde, tartışma kendi siyasal kültürümüzle irtibatlı değerlendirmeye çalışılmıştır. Siyasal alanı, din, felsefe ve ahlak açısından yapısökümün temel bir tekniği ve kavramı olan kararverilemezlik alanı olarak düşünmenin, laiklik, milliyetçilik ve dinsellik üzerine oluşturulmaya çalışılan siyasal kültürün gerilimlerini azaltacağı savunulmuştur. Ayrıca, Rawls’un geliştirdiği, örtüşen görüş birliği, ülkemiz açısından, siyasal alandaki kararverilemezlik durumunu aşmanın önemli bir imkanını taşıdığı savunulmuştur.
Kamusal akıl John Rawls demokratik müzakere örtüşen görüş birliği kararverilemezlik kendi başına duran siyaset
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Ekonomi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 31 Aralık 2021 |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2021 |
Gönderilme Tarihi | 27 Kasım 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 5 Sayı: Uluslararası İktisadi ve İdari Bilimler Kongresi: Krizler, Belirsizlikler ve Arayışlar Özel Sayısı |