Paranın yansızlığı hipotezi, para arzındaki bir değişimin, reel GSYİH üzerinde hiçbir etkisi olmaksızın, sadece fiyatlar gibi ekonomideki nominal değişkenleri etkilediği fikrine dayanmaktadır. Bu makale, paranın yansızlığı hipotezini Türkiye ekonomisi için 1998:Q1-2021:Q3 verilerini kullanarak araştırmaktadır. Değişkenlerin bütünleşme derecesini belirlemek için PP, ADF ve KPSS dahil olmak üzere geleneksel birim kök testleri kullanılmakta; ancak bu yöntemlerde değişkenlerdeki yapısal kırılma dikkate alınmadığından, yapısal kırılmayı içeren Zivot-Andrews yöntemi de uygulanmaktadır. Model değişkenleri arasında eşbütünleşme olması durumunda paranın tarafsızlığı testi etkin olmamaktadır. Bu nedenle, yapısal kırılmayı dikkate alarak eşbütünleşmeyi araştıran Gregory-Hansen testi uygulanmıştır. Gregory-Hansen eşbütünleşme testi, Türkiye’de para arzı ile reel gelir arasında uzun dönemli bir ilişkinin var olduğunu göstererek yüzde 5 anlamlılık düzeyinde reddedilmiştir. Kanıtlar, para arzı (M2)'nin reel GSYİH'ye göre tarafsız olmadığını ve bunun klasik ve neoklasik ekonomi ile tutarsız olduğunu göstermektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Mayıs 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 3 Sayı: 1 |