Sürdürülebilir kalkınma hedefi günümüzde hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkeler için ulaşılması istenilen bir hedeftir. Fakat sanayi devriminin getirmiş olduğu doğal kaynakların bilinçsiz ve verimsiz kullanımı sonucunda artan çevre tahribatı ekolojik dengeyi bozarak dünya üzerindeki tüm canlıları tehdit eder hala gelerek sürdürülebilir kalkınmanın göz ardı edildiği görülmektedir. Buna ek olarak gelişen teknolojiyle birlikte emek arzına azalan talep istihdam ve ücret sorununun artmasına yol açmıştır. 1980 sonrasında değişen ekolojik dengeye yönelik ilgi Yeşil Ekonomi kavramının ortaya çıkmasına neden olmuştur. Yeşil Ekonomi sürdürülebilir kalkınmayı sağlarken çevrenin tahribatını engelleyen, çevreyi koruyan, enerji ve doğal kaynak verimliliğini sağlayan bir kavram olarak ortaya çıkmıştır. Yeşil ekonominin hayata geçirilebilmesi için de mevcut işlerin yeşil işlere dönüşümü gerekmektedir. Yeşil işler ise imalat ve inşaat gibi geleneksel sektörlerin yanı sıra yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği gibi yeni ortaya çıkan yeşil sektörlerin çevreyi korumaya veya eski haline getirmeye katkıda bulunan insan onuruna yakışır işler olarak tanımlanmaktadır. Tüm bu süreç genel anlamda düşünüldüğünde olumsuz yönde değişen dünyamızda bir tercihten ziyade bir zorunluluk oluşturmaktadır. Türkiye’de ise yeşil ekonomiye yönelik çalışmalar yedinci beş yıllık planlamadan günümüze kadar devam etmiştir. Çalışmanın temel amacı yeşil ekonominin tanımını ve kavramsal çerçevesini ortaya koyarak, yeşil işlerine nasıl ve ne gibi işler olduğunu açıklarken Türkiye’nin yeşil ekonomi ve yeşil işler noktasında ne gibi ilerlemeler kaydettiği, yeşil işlere yönelik potansiyelinin olup olmadığı ve neler yapılması gerektiği vurgulanacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Ekonomi |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 3 Sayı: 2 |