This article purposes to enrich the historical-economical perspective referring mostly to substructure relations for trade union analysis with an alternative reading addressing the social structure and political culture. The basic allegation to be stated is as to the fact of that in Turkey the political culture delays the development of organised society due to its structural properties. The cultural elements such as solidarity, paternalist, populist, elitist, communal and patrimonial ones create an action-expression ground that is contrary to conflicts. This ground enables a number of political legitimating instruments which ensures that the elitist practice can reproduce itself in the civil society. Also the trade unions have internalized the patronizing logic under conditioning of rightist populism and community based movements. The patronizing utilization of public facilities has lead to a degenerated political organisation manner connecting the government and civil society with an interest network system with each other. The phenomenon of that the trade unions are subject to tooling policy or that the trade union submits to the patronizing consciousness creates a representation concern based on the organization and an antagonism of trade union democracy-trade union bureaucracy that intercepted this concern at many points.
Patronage Trade Union Political Culture Elitist Administration
Makale sendikal çözümleme üzerine daha çok altyapı ilişkilerine atıfta bulunan tarihsel-ekonomik perspektifi, toplumsal yapı ve siyasal kültüre değinen alternatif bir okumayla zenginleştirmeyi hedeflemektedir. Temel iddia Türkiye’de siyasi kültürün örgütlü toplumun gelişmesini yapısal özelikleri nedeniyle geciktirdiği yönünde olduğudur. Dayanışmacı, paterna-list, popülist, elitist, cemaatçi, solidarist ve patrimonyal kültürel öğeler çatışma karşıtı bir eylem-söylem zemini yaratmaktadır. Bu zemin, seçkinci pratiğin kendini sivil toplum içinde yeniden üretmesine olanak sağlayan meşrulaştırıcı bir dizi politik enstrümanı mümkün kılar. Sendikalar da sağcı popülizmin ve cemaatçiliğin koşullanması altında patronajcı mantığı içselleştirmişlerdir. Kamusal imkânların patronajcı kullanımı hükümet ile sivil toplumu bir çıkar ağı sistemi ile birbirine bağlayan yozlaşmış siyaset örgütlenme biçimine yol açmıştır. Sendikaların araçsal siyasete tabi olması ya da sendikanın patronajcı bilince teslim olması olgusu örgüt özelinde temsil sorununu ve birçok noktada bu sorunu kesen bir sendikal demokrasi-sendikal bürokrasi karşıtlığını beraberinde getirmektedir.
Diğer ID | JA97GY73CJ |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2007 |
Gönderilme Tarihi | 1 Haziran 2007 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2007 Sayı: 1 |
Twitter Google Akademik Academia.edu
@DergisiBilgi Bilgi Dergisi Google Akademik Hesabı Bilgi Dergisi Academia.edu Hesabı
Bu eser Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.