Excessive trust on wisdom and science beginning with Renaissance and reaching the ultimate point with Enlightenment gave its best results in the political area. The optimism about wisdom and science’s power created by Enlightenment was interpreted that society could be put into a desired form by rationalist and positivist epistemologies. This point of view became an inspiring source for many rationalist, conventionalist and revolutionist political projects in the last two decades. Those, however, were authoritarian, totalitarian and oppressive regimes uncompromising with the freedom ideal of Enlightenment. The rationalist and positivist paradigms based on the power of wisdom and science became shaking up at the very beginning of 21 century. The opinion suggesting that the science is a structure relating the truth -which could be falsified at any moment - has become gaining respect among the scientists instead of the conventional view taking the wisdom as the comprehension tool and the science as the reflection of truth in the theory. The political and social meanings of this were the illegitimacy of any ideology and the ‘goodness’ perspective based on the scientific thesis and the impropriety of handling social matters by using mechanistic approach.
Rationalism Positivism Social Engineering Totalitarism Democracy
Rönesans’la başlayıp Aydınlanma’yla nihai noktasına varan insan aklına ve bilime olan aşırı güven, en etkili sonuçlarını siyaset alanında verdi. Aydınlanma’nın akla ve bilimin gücüne dair yarattığı bu iyimserlik, rasyonalist ve pozitivist epistemolojiler tarafından popülerleştirildi ve çarpıtıldı. Pozitivizmin akıl ve bilim yoluyla toplumun istenilen bir biçime sokulabileceği görüşü rasyonalist, bütüncül ve devrimci pek çok siyasi projeye ilham kaynağı oldu. Ancak bunlar, Aydınlanmanın özgürlük ideali ile örtüşmeyen otoriter, totaliter ve baskıcı rejimlerdi. Yirminci Yüzyıl’ın başlarında aklın ve bilimin gücüne dair rasyonalist ve pozitivist paradigma sarsılmaya başladı. Aklın sınırlı bir kavrama aleti ve bilimin de gerçekliğin teoride yansıması olmayıp, gerçekliğe ilişkin her an yanlışlanma ihtimali olan bir kurgu olduğu görüşü egemen olmaya başladı. Bunun siyasal ve sosyal teori açısından anlamı, bilimsellik iddiasına dayalı olarak hiçbir ideolojinin ve iyi anlayışının meşrulaştırılamayacağı ve toplumsal konuların mühendislikçi bir bakışla ele alınamayacağı idi.
Rasyonalizm Pozitivizm Toplum Mühendisliği Totalitarizm Demokrasi
Diğer ID | JA66NB46GH |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2008 |
Gönderilme Tarihi | 1 Aralık 2008 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2008 Sayı: 2 |
Twitter Google Akademik Academia.edu
@DergisiBilgi Bilgi Dergisi Google Akademik Hesabı Bilgi Dergisi Academia.edu Hesabı
Bu eser Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.