Rousseau, yakın dönemde yükselen popülizm bağlamında tartışma konusu olmuştur. Bir kısım yazarlara göre Rousseau, özellikle egemenlik, genel irade, ortak iyi ve homojen toplum anlayışları nedeniyle popülizmin önemli kaynaklarından birisidir. Bu çalışmada, Rousseau’nun teorisinin bazı unsurlarının, popülist siyaset tarafından rahatlıkla istismar edilebileceği kabul edilmekle birlikte, popülizmin kaynağı olarak yorumlanamayacağı ileri sürülmektedir. Rousseau’nun teorisi, iddiaların aksine, popülist rejimlerin, siyasetçi tipinin ve siyaset yapma tarzının eleştirisi olarak rahatlıkla okunabilir. Rousseau’nun en temel kaygısı, bireyler arasında her türden istismarın engellenmesidir. Bilgi, beceri, gelir, konum ve statü farklılıklarından kaynaklanabilecek her türden eşitsizlikler; bu eşitsizliklerin yol açabileceği sosyal sınıfların ve ayrışmanın üreteceği tahakküm, kibir, küçümseme, insana insan olduğu için değil de sahip olduğu şeyler ve konumu üzerinden değer biçme, Rousseau’nun kurguladığı ideal toplumun tümüyle ortadan kaldırmaya çalıştığı ahlaki yozlaşma biçimleridir. Rousseau’nun insan onur ve haysiyetine aykırı görerek ortadan kaldırmaya çalıştığı kurumsal yapılar, tutum, davranış ve zihniyet dikkate alındığında popülizmin ahlaki tefessühün bir versiyonu olduğu görülür.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Aralık 2020 |
Gönderilme Tarihi | 5 Kasım 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 22 Sayı: 2 |
Twitter Google Akademik Academia.edu
@DergisiBilgi Bilgi Dergisi Google Akademik Hesabı Bilgi Dergisi Academia.edu Hesabı
Bu eser Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.