Objectives: We aimed to evaluate the effect of vascular occlusion on debridement and/or amputation levels in diabetic foot patients with regulated blood glucose levels and without deep tissue infection. Patients and Methods: The study included 31 patients (19 males, 12 females; mean age 65 years; range 52 to 81 years) followed up between 2002 and 2005. Mean follow-up was 25 months (18-59). Mean hospitalization time was 22 days (3-77). Thirty patients were discharged in good condition and one patient died. Results: All included cases had regulated blood glucose levels. A. dorsalis pedis and a. tibialis posterior were found totally occluded on Doppler ultrasonography. Despite occlusion, amputation levels were adjacent to necrotic areas. Eighteen patients had metatarsophalengeal joint disarticulation, 11 had transmetatarsal amputation, two had Syme amputation. Twenty-four patients (77%) were discharged without complications. During follow-up, six patients (19%) had new necrotic areas postoperatively, and underwent below-knee amputation. One case (4%) who had Syme amputation died after operation due to cardiac problems. Conclusion: We observed that instead of high levels of amputations which vascular surgeons suggest in diabetic food patients with vascular occlusion, tissue protective surgery is more appropriate. Turkish Başlık: Diyabetik Ayak Yaralarında Damar Oklüzyonunun Amputasyon Sınırına Etkisi Anahtar Kelimeler: Diyabetik ayak; ayak amputasyonu. Amaç: Diyabetik hastaların, kan glukoz düzeyi regüle ve derin doku infeksiyonu olmayan ayak seviyesindeki yaralarında damar oklüzyonunun amputasyon sınırını nasıl etkilediğini göstermeyi amaçladık. Hastalar ve Yöntemler: 2002-2005 tarihleri arasında takip edilen 31 hasta (19 erkek, 12 kadın; ort. yaş 65; dağılım 52-81) çalışmaya alındı. Ortalama takip süresi 25 ay (18-59), ortalama hastane yatış süresi 22 gün (3-77) idi. Otuz hasta cerrahi şifa ile taburcu olurken bir hasta kaybedildi. Bulgular: Çalışmamıza alınan tüm hastaların glukoz seviyeleri regüle idi. Doppler ultrasonografide a. dorsalis pedis ve a. tibialis posterior'da tam ve/veya tama yakın oklüzyon bulundu. Vasküler patolojilere rağmen amputasyon seviyeleri nekrotik dokulara çok yakın mesafeden yapıldı. On sekiz hastaya metatarsofalengeal eklem dezartikülasyonu, 11 hastaya transmetatarsal amputasyon, iki hastaya Syme amputasyon uygulandı. Hastaların 24'ü (%77) komplikasyonsuz bir şekilde taburcu edildi. Ameliyat sonrası yeniden nekroz gelişen altı hastada (%19) amputasyon diz altı seviyesine kadar yükseltildi. Syme amputasyon yapılan bir hasta (%4) ameliyat sonrası takip sürecinde kardiyak sorunlarından dolayı öldü. Sonuç: Diabetes mellitusta meydana gelen ayak bölgesi nekrozlarında damar cerrahlarının önerdiği vasküler oklüzyona uygun üst seviye amputasyondan ziyade, doku koruyucu amputasyonun daha uygun olduğunu gözlemledik.
Amaç: Diyabetik hastaların, kan glukoz düzeyi regüle ve derin doku infeksiyonu olmayan ayak seviyesindeki yaralarında damar oklüzyonunun amputasyon sınırını nasıl etkilediğini göstermeyi amaçladık. Hastalar ve Yöntemler: 2002-2005 tarihleri arasında takip edilen 31 hasta (19 erkek, 12 kadın; ort. yaş 65; dağılım 52-81) çalışmaya alındı. Ortalama takip süresi 25 ay (18-59), ortalama hastane yatış süresi 22 gün (3-77) idi. Otuz hasta cerrahi şifa ile taburcu olurken bir hasta kaybedildi. Bulgular: Çalışmamıza alınan tüm hastaların glukoz seviyeleri regüle idi. Doppler ultrasonografide a. dorsalis pedis ve a. tibialis posterior'da tam ve/veya tama yakın oklüzyon bulundu. Vasküler patolojilere rağmen amputasyon seviyeleri nekrotik dokulara çok yakın mesafeden yapıldı. On sekiz hastaya metatarsofalengeal eklem dezartikülasyonu, 11 hastaya transmetatarsal amputasyon, iki hastaya Syme amputasyon uygulandı. Hastaların 24'ü (%77) komplikasyonsuz bir şekilde taburcu edildi. Ameliyat sonrası yeniden nekroz gelişen altı hastada (%19) amputasyon diz altı seviyesine kadar yükseltildi. Syme amputasyon yapılan bir hasta (%4) ameliyat sonrası takip sürecinde kardiyak sorunlarından dolayı öldü. Sonuç: Diabetes mellitusta meydana gelen ayak bölgesi nekrozlarında damar cerrahlarının önerdiği vasküler oklüzyona uygun üst seviye amputasyondan ziyade, doku koruyucu amputasyonun daha uygun olduğunu gözlemledik.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mart 2008 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2008 Cilt: 2008 Sayı: 3 |