Objectives: Percutaneous tracheotomy is a relatively new technique which is considered as an alternative to conventional tracheotomy. While both techniques have their own advantages and disadvantages, the data related to long-term follow-up after percutaneous dilational tracheotomy (PDT) and its late complications are limited in the literature. The aim of this study is to compare both techniques according to the complications, patients' epidemiological situations, intubation duration, coagulopathy, mortality rates and cost-effectiveness. Patients and Methods: We retrospectively evaluated 236 tracheotomy cases perfomed at our hospital between 1995-2007. Results: There was statistically significant difference in complication rates between open and percutaneous tracheotomy techniques (p=0.001). Major complications (TOF, tracheal stenosis, hemorrhage) were mostly related to PDT. However, stomal infection, stomal granulation tissue formation and cannula obstruction due to mucoid debris was more frequent in the open technique group. The mortality rate was found to be higher in the PDT group. Positive bacterial cultures on deep tracheal aspirations were significantly increasing the complication rates. Open technique costs were nearly twice that of percutaneous technique. Conclusion: Major complications are more common with percutaneous tracheotomy compared to open technique tracheotomy according to our study results. Since in some cases PDT may necessarily be converted into an open technique; a surgically talented and equipped staff should perform this method. Amaç: Perkütan trakeotomi görece olarak yeni bir teknik olup, konvansiyonel trakeotomiye alternatif olarak ortaya çıkmıştır. Her iki tekniğin avantaj ve dezavantajları olmakla beraber, literatürde perkütan dilatasyonel trakeotomi (PDT) ile ilgili uzun dönem takip sonuçları ve geç komplikasyonları ile ilgili bilgi sınırlıdır. Bu çalışma ile her iki tekniğin komplikasyonlar, hastaların epidemiyolojik özellikleri, trakeotomi endikasyonları, entübasyon süresi, koagülopatinin varlığı, mortalite oranları ve işlemlerin maliyeti açısından karşılaştırılması amaçlandı. Hastalar ve Yöntemler: 1995-2007 yılları arasında hastanemizde gerçekleştirilmiş 236 trakeotomi olgusunun kayıtları retrospektif olarak değerlendirildi. Bulgular: Açık ve perkütan trakeotomi komplikasyonları arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptandı (p=0.001). Majör komplikasyonlar (TÖF, trakeal stenoz, hemoraji) sıklıkla PDT ile ilişkili bulundu. Bununla beraber stomal enfeksiyon, stomal granülasyon oluşumu, mukoid debris oluşumuna sekonder kanül obstrüksiyonu açık teknikte sık izlenmekte idi. Mortalite oranı PDT grubunda daha yüksek saptandı. Derin trakeal aspirasyon örneklerinde pozitif kültür varlığı komplikasyon hızlarını belirgin olarak artırmakta idi. Maliyet açısından değerlendirildiğinde açık tekniğin perkütan tekniğe kıyasla iki kat pahalı olduğu saptandı. Sonuç: Çalışma sonuçlarımıza göre majör komplikasyonlar perkütan trakeotomi tekniğinde açık tekniğe kıyasla daha sık görülmektedir. Bazı olgularda PDT sonrası açık tekniğe dönmek gerekebilmektedir. Bu nedenle PDT, cerrahi olarak donanımlı ve ekipmanı yeterli bir ekip tarafından uygulanmalıdır.
Amaç: Perkütan trakeotomi görece olarak yeni bir teknik olup, konvansiyonel trakeotomiye alternatif olarak ortaya çıkmıştır. Her iki tekniğin avantaj ve dezavantajları olmakla beraber, literatürde perkütan dilatasyonel trakeotomi (PDT) ile ilgili uzun dönem takip sonuçları ve geç komplikasyonları ile ilgili bilgi sınırlıdır. Bu çalışma ile her iki tekniğin komplikasyonlar, hastaların epidemiyolojik özellikleri, trakeotomi endikasyonları, entübasyon süresi, koagülopatinin varlığı, mortalite oranları ve işlemlerin maliyeti açısından karşılaştırılması amaçlandı. Hastalar ve Yöntemler: 1995-2007 yılları arasında hastanemizde gerçekleştirilmiş 236 trakeotomi olgusunun kayıtları retrospektif olarak değerlendirildi. Bulgular: Açık ve perkütan trakeotomi komplikasyonları arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptandı (p=0.001). Majör komplikasyonlar (TÖF, trakeal stenoz, hemoraji) sıklıkla PDT ile ilişkili bulundu. Bununla beraber stomal enfeksiyon, stomal granülasyon oluşumu, mukoid debris oluşumuna sekonder kanül obstrüksiyonu açık teknikte sık izlenmekte idi. Mortalite oranı PDT grubunda daha yüksek saptandı. Derin trakeal aspirasyon örneklerinde pozitif kültür varlığı komplikasyon hızlarını belirgin olarak artırmakta idi. Maliyet açısından değerlendirildiğinde açık tekniğin perkütan tekniğe kıyasla iki kat pahalı olduğu saptandı. Sonuç: Çalışma sonuçlarımıza göre majör komplikasyonlar perkütan trakeotomi tekniğinde açık tekniğe kıyasla daha sık görülmektedir. Bazı olgularda PDT sonrası açık tekniğe dönmek gerekebilmektedir. Bu nedenle PDT, cerrahi olarak donanımlı ve ekipmanı yeterli bir ekip tarafından uygulanmalıdır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mart 2010 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2010 Cilt: 2010 Sayı: 3 |