Objective: Cognitive deterioration has negative effects on the duration of a patient's hospital stay. Pre-recognition of patients' cogitive characterictics affects treatment success. We want to put forward the cognitive profiles of inpatients. Material and Methods: One hundred-six hospitalized patients over 50 years of age were assessed between 01-15 February 2009. Patients, not coooperative because of loss of consciousness and those who stayed in hospital because of primary cognitive disorder, have been excluded from study. At first evaluation, patients having cognitive deterioration hav2e been re-evalued at a dementia clinic and the patients'cognitive profile identified. Groups with or without cognitive deterioration were compared for demographic properties. Results: Fifty-seven (%53.7) of 106 patients took 24, under 24 score from MMSE. 30 patients (28.3%) of 106 had mild cognitive deficiency. 8 patients (7.5%) had primary dementia syndrome. When groups with and without cognitive deterioration were examined, there was no difference in gender and family history (p=0.48, p=0.58). The mean age of the group with cognitive deterioration was higher, but lower educational level (p=0.008, p=0.006). MMSE scores were orderly 18.7±2.3, 25.5±2.2 (p<0.001). Interestingly, complaints of forgetfulness were higher than normal in the patients (33%, 67%). 71% of patients believed that forgetfullness is not a disease and could not be treated. Conclusion: Cognitive failure are seen more frequently in inpatients. Relatives, responsible for the patient and medical staff are not aware of failure. Turkish Başlık: Yatarak Tedavi Gören Hastalarda Bilişsel Profil Anahtar Kelimeler: Yatan hasta, bilişsel yetmezlik, sıklık Amaç: Bilişsel bozulma hastaların hastanede yatış sürelerini olumsuz etkilemektedir. Hastaların bilişsel özelliklerinin önceden tanınması, tedavi başarısını etkiler. Biz hastanemizde yatan hastaların kognitif profillerini ortaya koymak istedik. Gereç ve Yöntemler: 1-15 Şubat 2009 tarihleri arasında hastanemizde yatan 50 yaş ve üzeri 106 hasta bilişsel açıdan değerlendirildi. Koopere olamayacak kadar bilinç kaybı olanlar ve primer kognitif bozukluk nedeniyle hastanede yatan hastalar çalışmaya dahil edilmedi. İlk değerlendirmede bilişsel yıkım tespit edilen hastalar demans polikliniğinde tekrar değerlendirilerek hastaların kognitif profilleri saptandı. Kognitif yıkım olan ve olmayan gruplar demografik özellikleri açısından karşılaştırıldı. Bulgular: Yüz altı hastanın 57'si (%53.7) MMSE'den 24 ve altı puan aldı. 106 hastanın 30'unda (%28.3) kognitif bozukluk olduğu saptandı. Bunların 22'si (%20.8) hafif kognitif bozukluk, 8'i (%7.5) ise primer demans sendromu idi. Kognitif yıkım olan ve olmayan gruplar incelendiğinde; cinsiyet ve soygeçmiş açısından fark saptanmadı (p=0.48 ve p=0.58). Kognitif yıkım olan grubun yaş ortalaması daha yüksek ve eğitim düzeyi daha düşüktü (p=0.008 ve p=0.006). Grupların MMSE puanları sırasıyla 18.7±2.3 ve 25.5±2.2 idi (p<0.001). İlginç olarak unutkanlık yakınması, demans bulunmayan grupta daha fazlaydı (%33 ve %67). Ankete katılan hastaların %71'i unutkanlığın hastalık olmadığına ve tedavi edilemeyeceğine inanıyordu. Sonuç: Yatarak tedavi gören hastalarda kognitif yetmezlik daha sık görülmektedir. Hastanın bakımından sorumlu yakınları ve sağlık personeli bu yetmezliğin farkında değildir.
Amaç: Bilişsel bozulma hastaların hastanede yatış sürelerini olumsuz etkilemektedir.
Hastaların bilişsel özelliklerinin önceden tanınması, tedavi ba-
şarısını etkiler. Biz hastanemizde yatan hastaların kognitif profillerini ortaya
koymak istedik.
Gereç ve Yöntemler: 1-15 Şubat 2009 tarihleri arasında hastanemizde yatan
50 yaş ve üzeri 106 hasta bilişsel açıdan değerlendirildi. Koopere olamayacak
kadar bilinç kaybı olanlar ve primer kognitif bozukluk nedeniyle
hastanede yatan hastalar çalışmaya dahil edilmedi. İlk değerlendirmede
bilişsel yıkım tespit edilen hastalar demans polikliniğinde tekrar değerlendirilerek
hastaların kognitif profilleri saptandı. Kognitif yıkım olan ve
olmayan gruplar demografik özellikleri açısından karşılaştırıldı.
Bulgular: Yüz altı hastanın 57’si (%53.7) MMSE’den 24 ve altı puan aldı.
106 hastanın 30’unda (%28.3) kognitif bozukluk olduğu saptandı. Bunların
22’si (%20.8) hafif kognitif bozukluk, 8’i (%7.5) ise primer demans sendromu
idi. Kognitif yıkım olan ve olmayan gruplar incelendiğinde; cinsiyet ve
soygeçmiş açısından fark saptanmadı (p=0.48 ve p=0.58). Kognitif yıkım
olan grubun yaş ortalaması daha yüksek ve eğitim düzeyi daha düşüktü
(p=0.008 ve p=0.006). Grupların MMSE puanları sırasıyla 18.7±2.3 ve
25.5±2.2 idi (p < 0.001). İlginç olarak unutkanlık yakınması, demans bulunmayan
grupta daha fazlaydı (%33 ve %67). Ankete katılan hastaların %71’i
unutkanlığın hastalık olmadığına ve tedavi edilemeyeceğine inanıyordu.
Sonuç: Yatarak tedavi gören hastalarda kognitif yetmezlik daha sık görülmektedir.
Hastanın bakımından sorumlu yakınları ve sağlık personeli bu
yetmezliğin farkında değildir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ocak 2012 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2012 Cilt: 2012 Sayı: 1 |