Arkaplan: Kırıklar osteoporozun başlıca sonuçlarından biridir ve genel sağlık durumu üzerinde önemli bir etkiye sahiptirler. Amaç: Bu çalışmanın amacı, önemli kırık öyküsünün yaşam kalitesi üzerine etkisini belirlemekti. Biz ayrıca önemli risk faktörlerini ve bunların kemik mineral dansitesi ve kırık öyküsü üzerine etkilerini araştırdık. Çalışma Tasarımı: Kesitsel çalışma. Yöntemler: Osteoporoz polikliniğine başvuran 105 hastayı çalışmaya dahil ettik. Tıbbi öykü, aile öyküsü, kalsiyum alımı, fiziksel aktivite düzeyi ve biyokimyasal testler değerlendirildi. Lomber omurga ve femur boynu kemik mineral dansiteleri ölçüldü. Qualeffo-41 anketi de yaşam kalitesini değerlendirmek için kullanıldı. Bulgular: Çalışmaya dahil edilen 105 hastanın yaş ortalaması 56.04±13.73 idi ve %89’u menopoz sonrası kadınlardı. Ortalama vücut kitle indeksi 26.84±5.99 idi ve bu kadınların kilolu olduğu anlamına gelmekteydi. Ayrıca, hastaların %48.5’ine osteoporoz tanısı ve bunların da %51.5’ine düşük kemik dansitesi tanısı konuldu. Toplam 34 hastada minör travma ile kırık öyküsü vardı ve bazı hastalarda birden fazla kırık mevcuttu (12 ayak bileği ve ayak, 10 önkol, 9 vertebra, 4 el, 3 kalça, 2 kaburga, 1 tibia) Kırık öyküsü olan ve olmayan hastalar karşılaştırıldığında, ortalama Qualeffo-41 skoru kırığı olan hastalarda 43.85±2.57 ve kırığı olmayan grupta 36.27±2.01 idi. Sonuç: Önkol, ayak bileği ve ayak kırıkları kırık öyküsü olan osteoporoz hastalarında sık olarak görülebilir. Biz ilk kırık öncesinde osteoporozu tanımanın önemli olduğunu ve hastalığa özgü yaşam kalitesi değerlendirmesinin yapılması gerektiğini düşünmekteyiz.
Background: Fractures are one of the main outcomes in osteoporosis
and have an important effect on the general health status.
Aims: The purpose of this study was to determine the effect of major
fracture history on quality of life. We also investigated the important
risk factors and their effect on bone mineral density and fracture history.
Study Design: Cross-sectional study.
Methods: We recruited 105 patients who were admitted to an osteoporosis
outpatient clinic. Medical history, family history, calcium
intake, physical activity level and biochemical tests were evaluated.
Lumbar spine and femur neck bone mineral density were measured.
The Qualeffo- 41 questionnaire was also used for evaluating quality
of life.
Results: The average age of the 105 patients included in the study
was 56.04±13.73 and 89% of them were post-menopausal women.
The average body mass index was 26.84±5.99, which means that the
women were overweight. Also, 48.5% of the patients were diagnosed
with osteoporosis and 51.5% of them were diagnosed as low bone
density. A total of 34 patients had a fracture history with minor trauma
and some of the patients had more than one fracture (12 ankle and
foot, 10 forearm, 9 vertebral, 4 hand, 3 hip, 2 rib, 1 tibial). When the
patients with and without fracture history were compared, the mean
Qualeffo-41 score in patients with fracture was 43.85±2.57 and in the
non-fracture group was 36.27±2.01.
Conclusion: Forearm, ankle and foot fractures can be commonly
seen in osteoporosis patients with fracture history. We suggest that
it is important to recognise osteoporosis prior to first fracture and
disease-specific quality of life assessment should be done
Diğer ID | JA37JJ77CT |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ekim 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 Cilt: 31 Sayı: 4 |