Among the stunning events of this decade, dictator and regime toppling mass demonstrations in the Middle East can be considered as the most noteworthy. Uprisings starting in Tunisia and spreading to the other countries in the region was a symptom of public discontent. The immediate challenge of naming the momentous events of 2011 in large part reflects this tension. This paper does not offer a history or survey of the 2011 Arab uprisings; rather, it reviews the main terms and narratives that have been put forward to describe them. It examines the conceptual foundations and possible disadvantages of identifying the uprisings as “Spring”, “Awakening” and “Revolution”.
İçinde bulunduğumuz dönemde yaşanan önemli olayların arasında diktatörleri ve rejimleri deviren toplu gösteriler bunların başında gelmektedir. Tunus’ta başlayan ve diğer bölge ülkelerine yayılan ayaklanmalar toplumsal hoşnutsuzluğun bir göstergesiydi. Olayların ardından yaşananların tanımlanma çabası da büyük oranda bu gerilimi yansıtmaktadır. Bu makale, 2011 olaylarının tarihsel bir incelemesinden ziyade bu olayların tanımlanması noktasında ortaya atılan tanımlamaları değerlendirmektedir. Makale “Bahar”, “Uyanış” ve “Devrim” gibi tanımlamaların kavramsal temellerini incelemektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2013 |
Gönderilme Tarihi | 21 Kasım 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2013 Cilt: 5 Sayı: 9 |