Since 1920s Turkey and Europe have been in a continuous interaction. This active relationship has become more dynamic with the beginning of the accession process in the early 1990s. In this modern world where national borders are almost abolished with the impact of rising globalism the EU must show its authority as a consolidative power. In this respect EU can benefit from Turkey in many ways. In this article these benefits are discussed in terms of Turkey’s Muslim identity, population, energy and security. The benefits that will be provided by Turkey if it enters into the Union are handled on a socio-cultural basis.
1920’lerden beri Türkiye ve Avrupa devamlı bir etkileşim içindedir. Bu aktif ilişki Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne giriş sürecinin başlayışıyla 1990’ların başında daha dinamik hale gelmiştir. Ulusal sınırların artan küreselleşmenin etkisiyle neredeyse ortadan kalktığı modern dünyada Avrupa Birliği, otoritesini birleştirici bir güç olarak göstermelidir. Bu bağlamda AB, Türkiye’den pek çok şekilde faydalanabilir. Bu makalede söz konusu faydalar Türkiye’nin Müslüman kimliği, nüfusu, enerji ve güvenlik konuları üzerinden ele alınacaktır. Türkiye’nin AB’ye girmesi durumunda Birlik'e sağlayacağı faydalar sosyo-kültürel bir zeminde ele alınmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2010 |
Gönderilme Tarihi | 21 Kasım 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2010 Cilt: 2 Sayı: 3 |