Due to its long-term economic benefits and rapid opening to traffic, Roller Compacted Concrete (RCC) pavement technology has been widely implemented across Türkiye, with applications exceeding 5,000 km, including municipal projects. However, designs are predominantly based on traditional catalog systems, often neglecting critical factors such as environmental conditions, climate, soil, materials, and traffic loadings. Consequently, some applications experience unforeseen long-term performance issues. In this study, the RCC road design between Çokören and Babayakup villages in the Temelli district of Polatlı, Ankara, was evaluated using the mechanistic-empirical (M-E) pavement approach, which has been pioneered and increasingly adopted by the USA and Canada. The actual field performance of the RCC road was compared with predictions from the M-E modeling. The findings indicate that the M-E approach provides significantly more realistic predictions compared to traditional design methods. This approach demonstrated how specific design decisions, such as omitting joints and opting for thinner pavement thicknesses, impact long-term pavement performance, thereby optimizing more efficient and economical (long-term) designs throughout the service life. The ultimate goal of this study is to pave the way for the development of an M-E-based pavement design program tailored to Türkiye’s local materials and climate conditions, calibrated with existing RCC road applications.
Roller Compacted Concrete (RCC) pavement Pavement design Mechanistic-empirical design approach
Yazar, bu çalışmada kullanılan AASHTOWare PMED programı için kullanım izni sağlayan Iowa State Üniversitesine ve Prof. Dr. Halil Ceylan’a, Ankara Büyük Şehir Belediyesi yol ağında bulunan Ankara ili Polatlı ilçesine bağlı Temelli mevki Çokören- Babayakup köyleri arasında SSB Yol uygulamasına ait değerlendirme ve inceleme raporlarını (GEOPAVE-TCMB_2020/08-02) paylaşan GEOPAVE firmasına ve Dr. Ahmet G. Güngör’e ve Türkçimento yetkilisi Yük. İnş. Müh. Barış Akbelen’e teşekkürlerini sunar.
Sağladığı uzun dönemli ekonomik kazançlar ve hızlı trafiğe açılması gibi avantajları sayesinde Silindirle Sıkıştırılmış Beton (SSB) yol teknolojisi, ülkemizde belediye uygulamaları da dahil edildiğinde 5.000 km’yi aştığı tahmin edilmektedir. Ancak halen çoğunlukla geleneksel katalog sistemi ile tasarımlar yapılmakta ve çevresel koşullar, iklim, zemin, malzeme ve trafik koşulları yeterince dikkate alınmamaktadır. Bunun sonucunda da bazı uygulamalarda uzun dönemli öngörülemeyen performans düşüşleri yaşanabilmektedir. Bu çalışma ile Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada’nın öncülüğünde, kullanımı her geçen gün artan yeni nesil mekanistik-ampirik (M-E) üstyapı yaklaşımı ile Ankara ili Polatlı ilçesine bağlı Temelli mevki Çokören- Babayakup köyleri arasında SSB Yolu tekrardan tasarlanmış ve gerçek saha SSB yol performansı ile program modellemesi tahminleri karşılaştırılmıştır. Sonuç, M-E yaklaşımının geleneksel tasarım yöntemlerine göre daha gerçekçi tahmin yapabildiği yönündedir. Bu tasarım yöntemi, bu uygulama özelinde derz bırakılmaması ve ince kalınlık tasarımı yapılması gibi tasarımsal kararların uzun dönemli üstyapı performansını nasıl etkilediğini göstermiş ve servis süresi boyunca daha etkin ve daha ekonomik (uzun dönemli) tasarımlar optimize etmiştir. Bu çalışmanın nihai amacı ise SSB yol uygulamaları için ülkemiz özelinde yerel malzeme ve iklim koşulların dahil edildiği ve mevcut SSB yol uygulamaları ile kalibre edilecek bir M-E esaslı üstyapı tasarım programının hayata geçirilmesine öncülük etmesidir.
Silindirle Sıkıştırılmış Beton (SSB) kaplama Üstyapı tasarımı Mekanistik-ampirik üstyapı tasarımı
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Ulaştırma Mühendisliği, Yapı Malzemeleri |
Bölüm | Research Articles |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Kasım 2024 |
Gönderilme Tarihi | 26 Ağustos 2024 |
Kabul Tarihi | 30 Eylül 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 7 Sayı: 6 |