Her
ne kadar geçmişi 1980’lere kadar uzansa da asıl olarak 1994 yılında JP Morgan
tarafından hazırlanan bir rapor ile finans çevrelerinin dikkatine sunulan CDS
(Kredi Temerrüt Takası) kavramı, 2008’de yaşanan küresel kriz sonrası toksik
varlıkların finansal piyasalarda yarattığı belirsizlik nedeniyle piyasalar
tarafından daha yakından takip edilmeye başlamıştır. Ancak, artan önemine
rağmen, CDS piyasasını belirleyen faktörler hakkında nispeten hala az şey
bilinmektedir. CDS’ler en temel anlamıyla borçların ödenmeme riskine karşı
yapılan sigorta maliyetidir. Yani bir alacaklının üçüncü bir kişiye belli bir
ücret ödeyerek alacağını garantilemesidir. Bu durumda, borçlunun iflası halinde
oluşabilecek riski CDS satıcısı üstlenmektedir. Bu çalışmada CDS piyasasının
dinamikleri, işleyişi hakkında kapsamlı bilgi verilecek olup çalışmanın esas amacı;
Türkiye’deki döviz kuru ve faiz seviyesinin ülke CDS’leri üzerindeki etkisini
incelemek ve aradaki ilişkiyi amprik veri setleri kullanarak iktisadi ve
ekonometrik yöntemlerle açıklamaktır. Çalışmada ulaşılan sonuç, incelenen dönemde (2005-2017) Türkiye’de,
USD-TL ile ülke CDS seviyesi arasında hem uzun hem de kısa dönemde bir
ilişkinin olduğu şeklindedir. Bunun yanında, gösterge tahvil faizinin de
CDS’ler üzerinde etkili, anlamlı bir bağımsız değişken olduğu, bu çalışmanın
diğer bulguları arasındadır. Çalışmada ayrıca, konu ile ilgili ülke
literatüründe ilk defa, CDS kontratlarının dağılımı hakkında vadelerine, kredi
değerliliklerine ve sektörlerine göre istatistiki verilere de yer verilmiştir.
Güvenirlilik Finansal Sermaye Döviz Kuru CDS Gösterge Tahvil
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İşletme |
Bölüm | Cilt:2 Sayı:4 |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ocak 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 2 Sayı: 4 |