Travma, doğal afetler, trafik kazaları, savaş, işkence ve çocukluk çağında yaşanan ihmal ve istismar gibi akut
veya kronik travmatik olaylar sonucunda kişinin yetersizliği ile yüz yüze gelmesi ve öznel baş etme gücünü aştığı
durumlarda oluşmaktadır. Travma sonrası kişilerde en sık görülen psikiyatrik tablolardan biri dissosiyatif
bozukluklardır. Normalde uyuma hizmet eden bir mekanizma olarak her bireyde bulunan disosiyasyon, özellikle
çocukluk çağı travmaları sonucunda travmatik yaşantının üstesinden gelme çabası olarak kullanılarak patolojik
bir sürece dönüşmektedir. Bu patolojik sürecin ileri bir formu olan dissosiyatif bozukluklar, kişilik altında yer
alan kontekste stresli yaşam olaylarına karşın verilen akut tepkilerdir. Bir başka ifadeyle dissosiyatif
bozukluklar kişinin yaşadığı travmaya yönelik bir çeşit savunma mekanizmasıdır. Dissosiyatif bozukluklar
normalde bütünleştirici olan bilinç, bellek, kimlik, emosyon, algı, beden temsili, motor kontrol ve davranışlarda
bozulma ve kesinti meydana gelmesi ile karakterizedir (APA, 2013). Bu bozukluk, ani başlangıçlı veya aşamalı
olabileceği gibi kısa süreli veya kalıcı da olabilmektedir. Dissosiyatif bozuklukların uzun bir tarihsel arka planı
bulunmaktadır. Günümüzde dissosiyatif bozukluklara psikiyatri, klinik psikoloji ve adli bilimler alanında verilen
ilgi ve önem giderek artmaktadır. Son yıllarda adli psikoloji ve adli psikiyatride bilirkişilik kapsamında
dissosiyatif bozukluklar psikoz‐nevroz ayrımı, ceza sorumluluğu, malulen emeklilik ve malpraktis gibi
konularda yapılan değerlendirmeler büyük önem taşımaktadır. Ruhsal bozukluklar içerisinde çocukluk çağı
travmaları ile en yakın ilişkiyi gösteren dissosiyatif bozuklukların genelde erken yaşta başlaması, intihar
girişimleri ve kendine zarar verme gibi davranışların sık görülmesi, yol açtığı çeşitli yaşamsal sorunlar,
psikiyatrik eş tanısının yüksek olması, klinik ve travma odaklı uygun psikoterapi yöntemleriyle tam olarak
tedavi edilebilmesiyle koruyucu sağlık hizmetleri açısından önem taşımaktadır.
Travma Dissosiyasyon Dissosiyatif Bozukluklar Tedavi Psikoterapi
Trauma occurs in the situations that the person faces with his/her inadequacy and goes beyond his/her
subjective coping efforts in consequence of acute and chronic traumatic events like natural disasters, traffic
accident, war, torture and childhood abuse and neglect. Dissociative disorders are one of the most frequent
psychiatric symptoms are seen among people after trauma. Dissociation which is present in every person as a
mechanism to serve adaptation normally, converts to a pathological process by using as an effort to handle
particularly traumatic experience as a result of childhood trauma. Dissociative disorders which is an advanced
form of this pathologic process, rather as acute reactions to stressful life events in the context of a certain
underlying personality. In other words, disassociative disorders are a kind of defence mechanism oriented to
traumatic experiences. Dissociative disorders are characterized by a disruption of and/or discontinuity in the
normal integration of consciousness, memory, identity, emotion, perception, body representation, motor control
and behavior (APA, 2013). This disorders, can start suddenly or permanently and also can be short‐term or
permanent. Dissociative disorders have a long historical background. Today, dissociative disorders attract great
attention and the importance of this cluster of the disorder has been increased in the field of psychiatry, clinical
psychology and forensic sciences. In recent years, in the scope of expertise in forensic psychology and forensic
psychiatry, the assessment on topics like difference of psychosis‐neurosis, disability retirement, criminal responsibility and malpractice in respect to disassociative disorders has a great importance. Dissociative
disorders which indicate the close relationship with childhood traumatization among all kinds of mental
disorders usually appear in the early ages, suicide attempts and self harming behaviors appeared frequently
cause several vital complications, have high comorbidity and are treated completely by applying clinical and
trauma‐centered psychotherapy methods, thus it has substantial importance in terms of preventative
healthcare.
Trauma Dissociation Dissociative Disorders Treatment Psychotherapy
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Aralık 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 3 Sayı: 3 |