Kendi varlığını tanıma ve anlamlandırmaya çalışan insan, yeryüzünde var olduğu günden bu yana çevresiyle sürekli bir ilişki içerisinde olmuştur. Bu durum onu varlıkları bilmeye, daha yakından tanımaya sevk etmiştir. Bu sevk ediş varlıklarla tanışmanın ve bütünleşmenin yolunu açmıştır. Özellikle kâinatın özünü teşkil eden “Anâsır-ı Erbaa” (su, hava, toprak, ateş) onun hayatını sürdürebilmesi için en önemli unsur olmuştur. Birçok kadim kültür hayatın, canlının ve canlılığın suyla ve suda başladığına işaret etmişlerdir. Dikkat edilse görülecektir ki su, insan hayatında doğumundan ölümüne kadar etkin bir şekilde yer etmiştir. Gezegenimizin büyük bir bölümünün sularla kaplı olması ayrıca insan vücudunun büyük oranının sudan teşekkül etmesi onun insan hayatında oynadığı rolü ön plana çıkarmıştır. Su insanın hayatına paydaş olan ve eşlik eden bitkilerin ve hayvanların hayatının idamesi için de hayati öneme sahip olmuştur. Onun Anâsır-ı Erbaa'dan olan su ile ilişkisi: Temizlikten içmeye, üretimden enerjiye, eğlenceden sulamaya, savaştan barışa, ticaretten alışverişe kadar hayatının tümüne yansımıştır. Canlıların varlık nedeni, hayatın devamını sağlayan unsur ve hayatın temeli, hayatın ta kendisi olmuştur. Bilinmektedir ki, insan hayatı biyolojik olarak suyla başlar ve susuz kaldığında biter. Suyun kıtlığı veya yokluğu birçok olumsuzluğu tetiklemiş kimi zamansa canlı hayatın ortadan kalkmasına yol açan dehşetli hadiselere dönüşmüştür. O nedenle uzmanlar da suyun kullanımı konusuna dikkat çekerek suyun israfı konusunda uyarıda bulunma gereği duymuşlardır. Ayrıca dinî literatürde ırmaktan bile abdest alınırken suyun israf edilmemesi noktasında ikazda bulunulmuştur. Dolayısıyla insan hayatını kültürel, siyasî, iktisadî ve çevresel olarak derinden etkileyen su, bu etkisini edebiyat alanında da göstermiştir. Bununla beraber Türk kültüründe de suyun “aziz” bir varlık oluşu toplumca kabul görmüştür. Bu meyanda su, birçok dilde atasözlerinin ortaya çıkışına tesir ettiği gibi Arap atasözlerinin de zuhuruna neden olmuştur. Hatta bu durum günlük kullanıma dahi yansımıştır. Özellikle Arapların yaşadıkları mekân itibariyle suyun ayrı bir değeri söz konusu olmuştur. Çölleri yeşile boyayan su sayesinde vahalar ortaya çıkmıştır. Adeta su, günlük hayatın bir parçası olduğu gibi Arap atasözlerinin de ortaya çıkışına kaynaklık etmiştir. Buradan hareketle çalışmada Arap atasözlerinin teşekkülüne neden olan su konusu ele alınacaktır. Bu yapılırken önce atasözünün Arapçası, kaynaklardan hareketle verilecektir. Daha sonra varsa garip kelimeleri, atasözünün söylenme nedenine dikkat çekilecektir. Konunun netleşmesi için zaman zaman Türk atasözleri de zikredilecektir. Her atasözün kısa bir yorumuyla konu tamamlanmaya çalışılacaktır.
Human beings, trying to recognize and make sense of their own existence, have been in a constant relationship with their environment since the day they existed on earth. This situation led him to know the beings and get to know them more closely. This referral paved the way for meeting and integrating with beings. In particular, "Anâsır-ı Erbaa" (water, air, soil, fire), which constitutes the essence of the universe, has been the most important element for its survival. Many ancient cultures pointed out that life, creatures and living things began with and in water. If you pay attention, you will see that water has an effective place in human life from birth to death. The fact that a large part of our planet is covered with water and that a large proportion of the human body consists of water highlights the role it plays in human life. Water has also been of vital importance for the survival of plants and animals that share and accompany human life. His relationship with water from Anasır-ı Erbaa: It is reflected in his entire life, from cleaning to drinking, from production to energy, from entertainment to irrigation, from war to peace, from trade to shopping. The reason for the existence of living things, the element that ensures the continuation of life, and the basis of life is life itself. It is known that human life biologically begins with water and ends when dehydrated. Scarcity or absence of water has triggered many negativities and sometimes turned into terrible events that led to the extinction of living life. For this reason, experts felt the need to draw attention to the use of water and warn about the waste of water. Additionally, religious literature warns against wasting water while performing ablution, even from a river. Therefore, water, which deeply affects human life culturally, politically, economically and environmentally, has also shown its effect in the field of literature. However, in Turkish culture, it is socially accepted that water is a "cherished" entity. In this regard, water not only influenced the emergence of proverbs in many languages, but also caused the emergence of Arabic proverbs. This situation is even reflected in daily use. Water has a special value, especially due to the place where Arabs live. Oases emerged thanks to the water that painted the deserts green. Just as water is a part of daily life, it has also been the source of the emergence of Arabic proverbs. Based on this, the study will discuss the issue of water, which caused the formation of Arabic proverbs. While doing this, first the Arabic version of the proverb will be given based on the sources. Then, attention will be drawn to the strange words, if any, and the reason why the proverb is said. Turkish proverbs will also be mentioned from time to time to clarify the subject. The subject will be tried to be completed with a brief interpretation of each proverb.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Arap Dili, Edebiyatı ve Kültürü |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Aralık 2023 |
Gönderilme Tarihi | 31 Ekim 2023 |
Kabul Tarihi | 11 Aralık 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |
Burdur İlahiyat Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.