Soykırım, en genel anlamıyla bir grubun kısmen veya tamamen yok edilmesini ifade etmektedir. Birleşmiş Milletlerin soykırımı 1946’da bir suç olarak ilan etmesine rağmen yakın tarihimizde Ruanda, Vietnam, Bosna gibi birçok soykırımın yaşandığına şahitlik etmekteyiz. Günümüz dünyasında gelişen teknolojilerin sunduğu görsel imkânlar vasıtasıyla tüm dünyanın tanıklık ettiği Gazze soykırımını tüm insanlık sessiz seyirciler olarak izlemekle yetinmektedirler. Genelde Filistin, özelde ise Gazze soykırımın ele alınıp incelenmesi bu anlamda önem taşımaktadır.
Holokost, Ruanda, Vietnam, Bosna ve diğer yakın zamanlı soykırımlara yönelik çokça araştırma yapılmasına karşın Yahudiler eliyle 1948’den beri sistematik bir şekilde süregelen Filistin ve Gazze soykırımlarına yönelik yeterli çalışmamış olmaması dikkate değerdir. Batılı literatürde Filistin-İsrail arasında yıllardır devam eden sorun soykırım yerine daha çok çatışma, anlaşmazlık olarak ele alınıp incelenmiştir. Tarih boyunca birçok çatışmanın merkezinde yer alan ve İslam, Hristiyanlık, Yahudilik için kutsal mekân olarak nitelendirilen Filistin coğrafyasına yönelik ülkemiz alanyazınında soykırım özelinde yeterli çalışmanın olmayışı ise ayrı bir sorundur.
Bu çalışmada Filistin ve Gazze özelinde gerçekleşen soykırıma yönelik Türkiye’de ele alınıp incelenen çalışmalar araştırılmıştır. Bu doğrultuda ‘Gazze soykırımı’ ve ‘Filistin sorunu’ anahtar kelimeleriyle DergiPark’ta yayınlanan 481 makale ile YÖK Tez Veritabanına kayıtlı 36 yüksek lisans ve 7 doktora tezi incelenmiştir. Nitel araştırma türlerinden bibliyometrik analiz şeklinde hazırlanan bu çalışmanın amacı, Gazze soykırımı ve Filistin sorunu konusunda ülkemizdeki yapılan çalışmaların konu eğilimlerini ortaya koyarak alanda yapılacak çalışmalara örneklik teşkil etmektir. Makale ve tezlerle sınırlı olan araştırmanın sonucunda farklı bilim dallarında çalışmaların yapıldığı tespit edilmiştir. Ayrıca bu çalışmaların konu dağılımları da tablo ve grafikler halinde sunulmuştur. Çalışmanın sonucunda Filistin ve Gazze soykırımına yönelik çok az sayıda araştırma olduğu, araştırmaların çoğunluğunun son beş yıl içerisinde gerçekleştirildiği belirlenmiştir. Daha çok makale düzeyinde ele alınan bu çalışmalarda sıklıkla Ermeni soykırımının işlendiği gözlenmiştir. Ülkemizdeki çalışmalarda Gazze ve Filistin’e yönelik çalışmalarda en çok hukuk alanında çalışmaların gerçekleştirilmiş olduğu bulgusuna ulaşılmıştır. Gazze’de yaşananları soykırım nazarıyla konu edinen çalışmaların sayısı sadece on dört adet olarak tespit edilmiştir. Yüksek lisans ve doktora düzeyinde ise neredeyse çok az çalışma yapılmıştır. Filistin sorununa yüksek lisans tezi düzeyinde değinen çalışmaların çoğunlukla Siyasal Bilimler ve Uluslararası İlişkiler konusunda olduğu tespit edilmiştir. İlahiyat Fakültelerinin soykırım, şiddet, din konularıyla doğrudan ilgili olduğu Dinler Tarihi, Din Sosyolojisi, Din Psikolojisi gibi bölümlerinde ise yok denecek kadar çalışmanın olması ise üzerinde düşünülmesi gereken ayrı bir sorun olarak karşımızda durmaktadır.
Genocide, in its most general sense, refers to the partial or total destruction of a group. Although the United Nations declared genocide as a crime in 1946, we have witnessed many genocides such as Rwanda, Vietnam and Bosnia in our recent history. In today's world, with the visual possibilities offered by the developing technologies, the whole world is witnessing the genocide in Gaza and the whole humanity is just watching as silent spectators. In this sense, it is important to examine the genocide in Palestine in general and the Gaza genocide in particular. It is noteworthy that while there has been a great deal of research on the Holocaust, Rwanda, Vietnam, Bosnia and other recent genocides, there has not been enough work on the genocides in Palestine and Gaza, which have been systematically ongoing since 1948 at the hands of the Jews. In the Western literature, the long-standing conflict between Palestine and Israel has been treated and analyzed more as conflict and disagreement rather than genocide. The lack of sufficient studies on genocide in our country's literature on the geography of Palestine, which has been at the center of many conflicts throughout history and is considered a holy place for Islam, Christianity and Judaism, is a separate problem. In this study, the studies on the genocide in Palestine and Gaza in Turkey were investigated. In this direction, 481 articles published in Dergipark with the keywords 'Gaza genocide' and 'Palestinian problem' and 36 master's and 7 doctoral theses registered in Yöktez were examined. The aim of this study, which was prepared in the form of bibliometric analysis, one of the qualitative research types, is to set an example for the studies to be conducted in the field by revealing the subject trends of the studies on the Gaza genocide and the Palestinian issue in our country. As a result of the research, which was limited to articles and theses, it was determined that studies were conducted in different disciplines. In addition, the subject distribution of these studies is presented in tables and graphs. As a result of the study, it was determined that there are very few studies on the genocide in Palestine and Gaza, and that the majority of the studies were conducted in the last five years. It was observed that Armenian genocide was frequently covered in these studies, which were mostly handled at the article level. It was found that most of the studies on Gaza and Palestine in Turkey were conducted in the field of law. The number of studies that deal with the events in Gaza from the perspective of genocide is only fourteen. Very few studies have been conducted at the master's and doctoral level. It has been determined that the studies addressing the Palestinian problem at the master's thesis level are mostly in the fields of Political Sciences and International Relations. The fact that there are almost no studies in departments such as History of Religions, Sociology of Religion and Psychology of Religion, which are directly related to the issues of genocide, violence and religion in the Faculties of Theology, stands before us as a separate problem that needs to be considered
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dini Araştırmalar (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Kasım 2024 |
Gönderilme Tarihi | 30 Ekim 2024 |
Kabul Tarihi | 29 Kasım 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: Gazze |
Burdur İlahiyat Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.