Melayê Cizîrî, Tasavvufî Kürt Edebiyatının öncü simaları arasında ilk sırada
yer alır. Cizîrî’nin günümüze ulaşan tasavvufî Dîvân’ı, Kürtçe yazılmış edebî
eserler içinde müstesna bir yere sahiptir. Melayê Cizîrî’nin hayatının son kırk
yılını yaşadığı 17. yüzyıl, Anadolu’da Feqiyê Teyrân ve Ahmedê Xânî, Irak’ta Baba
Resûl Berzencî ve Şemsüddin Ahlâtî, İran’da ise Şihabüddin Şâzilî gibi önemli
mutasavvıfların yetiştiği bir dönemdir. Bu dönemde bir taraftan Kürtler arasında
çeşitli tarikatlar yayılırken, diğer taraftan ilmî ve tasavvufî eserler Kürtçe olarak
kaleme alınmaya başlanmıştır.
Melayê Cizîrî’nin Dîvân’ı, tasavvufî Kürt edebiyatını Anadolu’da ve dışında
yaşayan Kürtler arasında daha belirgin ve etkin bir konuma getirmiştir. Bu eser
edebiyat alanında Farsça’nın Kürtler arasındaki tartışmasız konumunu ciddi
bir şekilde sarsmış ve Kürtçe olarak da edebî eserlerin verilebileceğini ispat etmiştir.
Melayê Cizîrî’nin ardından Kürtçe edebî eserlerin nitelik ve niceliğinde
görülen artış ve olumlu değişim, toplumsal yaşama da yansımıştır. Bu yönüyle
bakıldığında Melâyê Cizîrî’nin, tasavvufî Kürt edebiyatının gelişiminde önemli bir
dönüm noktası olduğu kolaylıkla anlaşılmaktadır. Bu çalışmada Melayê Cizîrî’nin
başlatmış olduğu tasavvufî Kürt edebiyatı ve gelişimi ele alınacaktır.
Birincil Dil | Tr |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ekim 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Cilt: 1 Sayı: 2 |