Kürtler, geleneksel olarak İranlı ve İrani kökenli olarak kabul edilirler ve İrani bir dil konuştukları için de ağırlıklı olarak Hint-Avrupalı olarak bilinirler. Bu hipotez, büyük oranda dilbilimsel nedenlere dayalıdır ve ağırlıklı olarak dilbilimcilerce geliştirilmiştir. Gelişmiş İnsan Antropolojisinin en son yapılan DNA araştırmaları, bu inanışların aksine, Kürtlerin atalarının izlenebilir en erken başlangıçta coğrafi anlamda ağırlıklı olarak Yakın Doğu ve Avrasya’da bulunan bugünkü İran’ın dışında ve kuzeybatısında Cilalı Taş Devri Kuzey Bereketli Hilal topraklarının yerli halkı olduğunu açıkça göstermektedir. Kürtlerin en eski ataları, bin yıl sonra Orta Asya’dan gelen ve askeri açıdan örgütlü olan (R1a1) göçmen seçkinleri tarafından farklı dalgalar halinde dilsel olarak İranileştirildiler. Bu yeni bulgular bizleri şu anlayışa götürüyor; Kuzey Bereketli Hilal topraklarında yaşayan yerli Avrasyalı Kürtler ile Asya’dan gelen antik eski İrani dili konuşan (R1a1) göçmenleri bir ve aynı halk toplulukları değildi ve Asya’dan gelen ve R1a1’i baskın olan ilk dönem Eski-İranca konuşanlar da Kürtlerin izlenebilir en eski atalarını temsil etmiyorlar. Bundan ziyade, her biri kendine has belirgin genlere, etnik, dilbilimsel ve kültürel arka plana sahip olan Kürtlerin atalarının, hem tarihsel hem de toplumsal katmanlar olarak tamamen farklı topluluklardan meydana geldiği anlaşılmaktadır. Bu yeni kavrayış, kendi alanlarında ileri gelen iki uluslararası uzman olan ve ABD’de bulunan İranolog Gernot L. Windfuhr (Ann Arbor) ve DNA Soybilimcisi Anatole A. Klyosov’un (Boston) işbirliğiyle yapılan ilk disiplinlerarası bulguları göstermektedir.
Bölüm | Çeviri |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 2 Sayı: 3 |