Ölüm, insanlığın yaratılışından bu yana maruz kaldığı mutlak sondur. Fakat bu son, hep acil ve vakitsiz olmuştur. Sevilen birinin ölümünü kabullenmek hiç de kolay değildir. Kaybedilen kişinin ardından onu anma ihtiyacı, her dönemde ve her toplumda var olmuş doğal bir ihtiyaçtır. Türk edebiyatında mersiyeler de bu doğal ve samimi ihtiyaçtan meydana gelmişlerdir. Bu çalışmada, önce mersiye sonra Tanzimat edebiyatından günümüze kadar yazılmış meşhur mersiye örnekleri hakkında bilgi verilmiştir. Bu örnekler vesilesiyle edebiyatımızda ölüm algısının değişimi belirlenmeye çalışılmıştır.
Death is certain last which exposed of humanity the since creation. But this last is always in a hurry and premature. It is not easy to accept the death of a loved one. Needs of thinking the person who lost him then, in every society and every period has been a natural need. Lamentations are occurs from natural and intimate necessity in Turkish literature. In this study, providing information about the type of elegy since the Tanzimat literature ever written information about famous elegy examples are given. In our literature, with intermediation these examples are determined to change the perception of death.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 23 Ekim 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 Cilt: 12 Sayı: 3 |