The objective of this study is to compare the
self-esteem levels of athletes who do individual and team sports and sedentary
individuals. University of Ondokuz Mayıs Yasar Doğu Faculty of Sport Sciences
at studying, a total of 300 individuals, 100 athletes doing individual sports,
100 athletes doing team sports and 100 sedentary individuals who were not doing
any sports studying at the Faculty of Education, participated in the study. As
a study and data collecting method face to face conversation method, in order
to find out the self-esteem levels of the participants, “Self-Esteem Scale”
developed by Arıcak (1999) was used. It was found that the “self-worth” and
“depressive mood” values of athletes who were doing individual sports were
statistically higher than those of athletes doing team sports and sedentary
individuals (p<0.0166). No differences were found in any of the
sub-dimensions of self-esteem levels in terms of gender and family’s monthly
income. It was concluded that the self-esteem levels of athletes who were doing
individual sports were higher than those of athletes who were doing team sports
and sedentary individuals. Gender and family’s income level do not have an
influence on self-esteem. Self-esteem levels of the individuals staying alone
are lower than those who stay with their family or in the dormitory. The fact that the athletes who engage in individual
sports have to struggle with their opponent alone requires more responsibility.
This responsibility is thought to increase the athlete's self-esteem, giving
the athlete more sense of self-confidence. If athletes dealing with team sports
get the same responsibilities for their teams as well, and they are more
confident in themselves, it will be inevitable to raise their self-esteem. It
is also necessary for the sedanters to provide the necessary environment for
sports and to increase the incentive.
Bu araştırmanın
amacı, üniversitede okuyan, bireysel ve takım sporu ile uğraşan sporcuların ve
sedanterlerin benlik saygısı düzeylerinin karşılaştırılmasıdır. Çalışmaya
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi’nde okuyan
bireysel sporlar ile uğraşan 100 sporcu, takım sporlarıyla uğraşan 100 sporcu
ve hiçbir spor branşı ile uğraşmayan Eğitim Fakültesi’nde okuyan 100 sedanter
olmak üzere toplam 300 kişi katılmıştır. Çalışmada veri toplama tekniği
olarak yüz yüze görüşme, katılımcıların benlik saygısı
düzeylerini tespit etmek için Arıcak (1999) tarafından geliştirilen “Benlik
Saygısı Ölçeği” kullanılmıştır. Bireysel sporlar ile uğraşan sporcuların alt
boyutlardan biri olan “benlik değerinin” ve “depresif duygulanım” değerinin
istatistiksel olarak takım sporcularından ve sedanterlerden daha yüksek olduğu
tespit edilmiştir (p<0.016). Cinsiyete ve ailenin aylık gelir düzeyine göre
benlik saygısı düzeylerinin hiçbir alt boyutunda farklılaşma olmadığı tespit
edilmiştir. Bireysel sporlar ile uğraşan sporcuların benlik saygısı düzeyleri
takım sporcularından ve sedanterlerden daha yüksek olduğu sonucuna varılmıştır.
Cinsiyet ve ailenin gelir düzeyi benlik saygısını etkilememektedir. Yalnız
kalanların benlik saygısı düzeyleri ise ailesi ile veya yurtta kalanlara göre
daha yüksektir Bireysel sporlarla uğraşan sporcuların rakibiyle tek başına
mücadele etmek zorunda olması daha fazla sorumluluk almasını gerektirmektedir.
Bu sorumluluk sporcuya daha fazla kendine güvenme hissi vererek sporcunun
benlik saygısını da arttırdığı düşünülmektedir. Takım sporu ile uğraşan
sporcular da, benzer düşüncelerle takımları için gerekli sorumlulukları
aldığında ve kendilerine daha fazla güvendiklerinde, benlik saygılarının
yükselmesi kaçınılmaz olacaktır. Ayrıca
sedanterlere spor yapmaları için gerekli ortamın sağlanması ve teşvik edici
unsurların arttırılması gerekliliği ortaya çıkmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Spor Hekimliği |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2018 |
Gönderilme Tarihi | 27 Şubat 2018 |
Kabul Tarihi | 30 Haziran 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 13 Sayı: 1 |