Karaçelebizade Abdülaziz Efendi (1592-1658) was a seventeenth-century Ottoman scholar, historian, poet and grand mufti. Having spent most of his career in religious-judiciary posts, he is nonetheless best known to modern academics for his historical writings: a universal history titled Ravzatü’l-Ebrar (The Gardens of the Beneficent); an addendum to this work, Zeyl-i Ravzatü’l-Ebrar, about contemporary Ottoman history based on his personal involvement in political affairs; and a Zafername (Book of Victory) detailing Murad IV’s (r. 1623-40) Yerevan and Baghdad campaigns.
Zeyl-i Ravzatü’l-Ebrar served as a source for later prominent Ottoman chroniclers, such as Naima, Silahdar and Abdi Paşa; for historians working on the seventeenth century, it is also a well-known chronicle in its own right. However, so far, the use of this historical source has been limited to using it for historical reconstruction. While not an ego-document in its own right, Zeyl-i Ravzatü’l-Ebrar includes autobiographical passages and passages that convey emotional self-expression in first-person language, which have until now eluded inquiry. Notably, it also has possibly the earliest explicit mention of suicidal ideation in Ottoman history.
Karaçelebizade Abdülaziz Efendi also has other writings that have attracted less scholarly attention. One such writing is Gülşen-i Niyaz (The Pleas of the Rose Garden), narrating his exile in Cyprus between 1634-6. Written in verse in a relatively plain Ottoman Turkish and completed after his return from Cyprus, this text can be characterized both as a personal plea to the ruler and to God, and as a personal memoir. It is one of the few exile memoirs in the seventeenth-century Ottoman Empire.
This article, then, aims to contribute to the budding subfield of ego document studies in the premodern Ottoman lands. It looks at Karaçelebizade Abdülaziz Efendi’s Gülşen-i Niyaz and Zeyl-i Ravzatü’l-Ebrar not just as a repository of facts to reconstruct his career, but also as a window into the inner psychological state of a seventeenth-century Ottoman scholar in exile, and a window into Ottoman mentalities and cultural history at large.
karaçelebizade abdülaziz efendi self-narrative ego document gülşen-i niyaz memoir exile suicide ottoman literature
Karaçelebizade Abdülaziz Efendi (1592-1658), on yedinci yüzyılda yaşamış bir Osmanlı alimi, müverrihi, şairi ve şeyhülislamıdır. Kariyerini ilmiye makamlarında geçirmiş olsa da, günümüz akademisyenleri tarafından daha ziyade tarih eserleri ile tanınır. Bunların en kayda değerleri arasında bir umumi tarih olarak yazdığı Ravzatü’l-Ebrar, bu esere zeyl olarak yazdığı, muasır Osmanlı tarihini şahsi yaşantılarını da katarak neşrettiği Zeyl-i Ravzatü’l-Ebrar; ve IV. Murad’ın (salt. 1623-40) Revan ve Bağdad seferlerini anlattığı Zafername’si bulunur.
Zeyl-i Ravzatü’l-Ebrar; Naima, Silahdar ve Abdi Paşa gibi daha sonraki Osmanlı müverrihlerinin kaynak olarak kullandığı başlıca eserlerden biridir; on yedinci yüzyıl üzerine çalışan günümüz tarihçileri için de başlı başına önemli bir kaynaktır. Ancak şimdiye kadar bu kaynağın kullanımı, olay silsilelerinin yeniden inşasıyla sınırlı kalmıştır. Büsbütün bir ben anlatısı sayılamayacak olsa da, Zeyl-i Ravzatü’l-Ebrar, otobiyografik bölümler ve birinci tekil şahıs kullanılarak yazılmış duygusal pasajlar içerir. Şimdiye kadar bu pasajların herhangi bir incelemesi yapılmamıştır. Bu eserin başka bir kayda değer özelliği de, Osmanlı tarihinde intihar düşüncesinin açıkça dile getirildiği muhtemelen en erken eser olmasıdır.
Karaçelebizade Abdülaziz Efendi’nin akademik olarak daha az ilgi çekmiş eserleri de bulunur. Bunlardan biri, 1634-6 yılları arasındaki Kıbrıs sürgününü anlattığı Gülşen-i Niyaz’dır. Görece sade bir Osmanlı Türkçesi ile yazılmış bu manzum eser, Karaçelebizade’nin Kıbrıs’tan sürgün dönüşünde tamamlanmıştır ve hem padişaha ve Allah’a bir yakarış, hem de bir anı niteliği taşır. On yedinci yüzyılda Osmanlı Devleti’nde yazılmış ender sürgün anılarından bir tanesidir.
Bu makale, yeni yeni gelişmekte olan, modernite öncesi Osmanlı topraklarında ben anlatıları alanına bir akademik katkıda bulunmayı amaçlar. Makale, Karaçelebizade Abdülaziz Efendi’nin Gülşen-i Niyaz ve Zeyl-i Ravzatü’l-Ebrar’ını, sadece hayatının olay örgülerini inşa etmek için bir bilgi deposu olarak görmez, aynı zamanda bu eserlere on yedinci yüzyılda yaşamış sürgündeki bir Osmanlı aliminin halet-i ruhiyesine, ve daha geniş açıdan Osmanlı mantalitelerine ve kültürel tarihine bir pencere olarak yaklaşır.
karaçelebizade abdülaziz efendi gülşen-i niyaz anı osmanlı edebiyatı intihar ben anlatısı sürgün
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Biyografi, Tarihsel Çalışmalar (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2024 |
Gönderilme Tarihi | 8 Mart 2024 |
Kabul Tarihi | 25 Haziran 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 2 Sayı: 1 |