Öz
Aim: The outbreak of the COVID-19 pandemic, which first appeared in late 2019, has undoubtedly affected the global health system. In this study, we tried to investigate whether this disease was seen before the first case in our country with clinical diagnoses.
Methods: This study is a cross-sectional, observational, descriptive study conducted in a pediatric emergency department. The data of the cases were accessed from the hospital automation system. The number of patients who were admitted, the number of hospitalization or intensive care unit, the number of patients who were diagnosed with respiratory tract infection, the triage codes they received in the emergency department, and the viral antigen results obtained from airway swabs are the independent variables of the study.
Results: 46 525 patients were admitted to the pediatric emergency department between 01/12/2018-28/04/2019 and 44 532 patients between 01/12/2020-29/02/2020. (T = 0.8 and P = 0.4) During the 2019 period, 1316 cases were admitted to the ward, and 130 cases to the intensive care unit. During the 2020 period, 1246 cases were admitted to the ward, and 142 cases were admitted to the intensive care unit. (P = 0.06 T = 1.8) During the 2019 period, 12 cases resulted in death, while in the 2020 period, 11 cases of exitus were observed. (P = 0.4)
Conclusion: The fact that more upper respiratory tract diseases were diagnosed compared to the same period of the previous year makes us think that the outbreak may have started in our country before the first diagnosis
Öz
Amaç: 2019’un sonlarında ilk kez ortaya çıkmış olan COVID-19 virüsü şüphesiz ki küresel sağlık sistemini çok fazla etkilemiştir. Biz de bu çalışmada resmi olarak ülkemizde ilk vakanın görüldüğü tarihten önce bu hastalığın görülüp görülmediğini klinik tanılar ile incelemeye çalıştık.
Yöntem: Bu çalışma çocuk acil servisinde yapılmış, kesitsel, gözlemsel, tanımlayıcı bir çalışmadır. Olguların veril-erine hastane otomasyon sisteminden ulaşılmıştır. Belirtilen dönemde başvuran olguların sayısı, hastaneye ya da yoğun bakıma yatış durumları, solunum yolu enfeksiyonu tanısı alanların sayısı, acil serviste aldıkları triyaj kodları ve solunum yolları sürüntüsünden elde edilen viral antijen sonuçları çalışmanın bağımsız değişkenleridir.
Bulgular: Çalışmamıza çocuk acil servisine 01/12/2018-28/04/2019 tarihleri arasında 46 525 hasta ve 01/12/2020-29/02/2020 tarihleri arasında 44 532 hasta başvurusu olmuş-tur. (T=0,8 ve P=0,4) Olguların acil servisteki izlemleri sonucu çocuk hastalıkları servislerine yatışları incelendiğinde 2019 döneminde 1316 olgu servislere 130 olgu yoğun bakıma yatırılmıştır. 2020 döneminde ise 1246 olgu servislere ve 142 olgu yoğun bakıma yatırılmıştır. (P=0,06 T= 1,8) 2019 döneminde 12 olgu ölüm ile sonuçlanır iken 2020 döneminde 11 eksitus vakası gözlenmiştir. (P=0,4)
Sonuç: Bir sene öncesinin aynı dönemlerine göre daha fazla sayıda üst solunum yolu hastalığı tanısı koyulmuş olması ilk tanıdan daha öncesinde ülkemizde salgının görülmeye başlanmış olabileceğini düşündürtmektedir.
Ayrıntılar
| Birincil Dil | İngilizce |
|---|---|
| Konular | Klinik Tıp Bilimleri |
| Bölüm | Araştırma Makalesi |
| Yazarlar | |
| Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2022 |
| Gönderilme Tarihi | 8 Ocak 2022 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 2 Sayı: 1 |
